Anasayfa > Haberler > Epik Bir Film: Dune Part 2

Epik Bir Film: Dune Part 2

Film İnceleme 2 ay önce Epik Bir Film: Dune Part 2

3 seneye yakın bir bekleyişin sonundan Dune: Part 2 izleyiciyle buluştu. Film izleyenlerin büyük beğenisini kazandı.

2021'in son çeyreğine gelindiğinde gözler Dune filmine yönelmişti. Efsane yönetmen Denis Villeneuve'ün bilim kurgu üçlemesinin ilk filmi olan Dune, çıktığı sene bolca beğenilmiş ve merakla devamı beklenmişti. Yaklaşık 3 senelik bir bekleyişin ardından izleyicilerin beklediği şey sonunda gerçekleşti; ''Dune 2 çıkmıştı. Film gerçekten çok güzeldi.''

İlk filmin bittiği yerden devam eden ikinci film hakkında spoilersız konuşmak gerekirse; filmin hikayeyi harika bir şekilde ilerlettiğini, güzel bir final verdiğini ve üçlemeyi tamamlayacak olan sıradaki film için heyecanla beklettiğini söyleyebilirim. Keza filmin oyunculuklarının en az ilk filmdeki kadar kaliteli olduğunu, müzik ve seslerin, görsel efektlerin, aksiyonun ve hikaye akışının ise ilk filmden daha iyi olduğu benim gözümde bir gerçek. film, ilk filmde yarım bırakılan pek çok şeyi tamamlayıp izleyicide tatminkar bir duygu uyandırıyor. Fakat bu tatminkarlık duygusu uzun sürmüyor. Çünkü ikinci film,  üçüncü filmde işlenecek olan konuya bağlanarak bitiyor ve izleyici olarak siz, kendinizi yine uzun bir bekleyişin içinde buluyorsunuz.

Maalesef film hakkında spoilersız bir şekilde ancak bunlar söylenebilir. Eğer filmi izlememiş ve filmi izlemeden önce fikir sahibi olmak amacıyla bu yazıyı okuyorsanız size rahatlıkla şunu söyleyebilirim; Gidin ve izleyin.

SON SENELERİN EN İYİ FİLM SERİLERİNDEN BİRİ

Dune kitaplarını yalayıp yutmuş ve evreni çok seven biri olarak Dune 2 filmini büyük bir heyecanla beklemiştim. Filme dair beklentilerim çok ama çok büyüktü. Çünkü kitabı okumuş ve filme olacak olayları önceden öğrenmiştim. Filmde olacağını bildiğim olaylar ise hiç küçümsenecek şeyler değildi. İlk filmde hanedanlığı çöken ve annesiyle birlikte Fremenlere sığınan Paul'un, ikinci filmde Fremenler arasında peygamber kabul edilmesi, Harkonnen'lara büyük zarar vermesi, bunun ardından da gezegene gelen İmparatora saldırıp hem gezegeni ele geçirmesi hem de kendini imparator ilan etmesi gerekiyordu. Filmde de aynen öyle oldu. Bazı eksikler ve kötü yapılmış şeyler var mıydı? Maalesef vardı. Ama bu kötü şeyleri konuşmadan önce filmin iyi yaptığı tonlarca şeyi övmezsek, hem yönetmen Denis Villeneuve'e, hem de Dune eserine saygısızlık yapmış oluruz.

Film, ilk filmin bittiği yerden başlıyor. İlk filmdeki olayların çok kısa bir şekilde özetlendiği ufak bir sahnenin ardından film hızlı bir şekilde sizi içinize çekiyor. Paul'un Fremenlere kabul edilişinin ardından, Siyeç'lere gittikleri sahneyle birlikte izleyici olarak Fremenleri daha yakından tanımaya başlıyoruz. Fremenlerin yarısı Paul'ü peygamber olarak kabul ederken diğer yarısı ise Paul'ün bir sahtekar olduğunu düşünüyor. Paul ise tüm bu kaosun arasında doğru olanı yapmak ve intikam alma arzusu arasında gidip geliyor. Bu esnada da Paul ve Fremenler, gezegendeki Harkonnanlara saldırıp yavaş yavaş cephelerini geliştiriyorlar. Filmin ilk 45 dakika - 1 saati bu olayları anlatıyor ve hikayenin girişini yapıyor. Diğer izleyicilerin fazla uzatıldığını düşündüğü bu giriş sahnesinin tam kıvamında ve olması gerektiği gibi olduğunu düşünüyorum.

Filmin ortalarına doğru gelindiğinde ise, izleyici Feyd-Rautha karakteriyle tanışıyor. Austin Butler'in hayat verdiği karaktere dibimin düştüğünü çok rahat söyleyebilirim. Baron Harkonnen'ın yeğeni ve saf bir psikopat olan Rautha karakteri en iyi böyle gösterilebilirdi sanırım. Filmin tam ortasında yer alan ve karakterin ilk gösterildiği arena sahnesi ise adeta bir sanat eseriydi. Geidi-Prime gezegenini mükemmel bir şekilde aktaran bu sahnenin siyah beyaz çekilmesi ise, Harkonnen'ların siyah tonunu daha vurgulu yaparken, sahip oldukları ölü beyaz tonunu da izleyicinin gözüne sokuyor. Tüm bunlarla birlikte devasa bir kalabalığın Feyd-Rautha karakterini, öldürdüğü insanlar için alkışlaması birleşince de ortaya müthiş bir sahne çıkıyor.



GÖRSEL OLARAK MÜTHİŞ BİR DENEYİM

Filmde bir diğer beğendiğim unsur da filmin kostümleri oldu. Filmin kostümleri ve makyajları ciddi anlamda çok kaliteliydi. Kitaptaki karakterlerin tarifleriyle modernist bir tasarımın birleştirilmesi sonucunda ortaya çıkmış olan bu kostümler gerçekten çok ama çok güzeldi. 

Filmde gözünüzle gördüğünüz her şey neredeyse çok güzeldi. Filmin kostümleri, makyajları, renkleri, görsel efektleri ve sinematografisi, kısacası gözle görülen her şeyi müthişti. İlk filmin aksine bu filmde solucanlara daha fazla yer verilmesi ise, bu devasa canavarların ihtişamını gözler önüne sermiş.

HER KARAKTER ÖZENLE YAZILMIŞ VE OYNANMIŞ

Filmde yer alan neredeyse her karakterin altının dolu olduğunu hissedebiliyorsunuz. Filmin kitap uyarlaması olmasından mütevellit, hali hazırda yazılmış karakterlerin, senaryoya özenle işlenmesi, filmde gördüğünüz her karakterin altının dolu olduğunu hissettiriyor. Bu karakterlerin arasında en iyi işlenenlerin ise; Paul, Baron Harkonnen, Prenses Irulan, Lady Jessica ve Feyd-Rautha olduğunu söyleyebilirim.

FİLMİN UZATILMAMASI GEREKEN YERLERİ UZATILMIŞ, UZATILMASI GEREKEN YERLERİ İSE KISA TUTULMUŞ

Dune 2 filmi her ne kadar müthiş bir film olmakta birlikte aldığı övgüleri hak eden bir film olsa da, kusurları olan bir filmi. Bu kusurlardan benim gözüme en çok batan ise, filmin gelişme kısmının inanılmaz uzun işlenip, sonuç kısmının çok kısa tutulması oldu. Paul'un Fremenler tarafından kabul edilmesi ve Lady Jessica'nın rahibe anne olma kısımları inanılmaz uzun tutulmuş. Hatta o kadar uzatılmış ki, ben bir ara filmin sonunda yer alan savaş sahnesinin üçüncü filmde işleneceğini düşünmeye başladım. Benim asıl beğenmediğim şey bu kısımların uzatılması olmadı. Bu kısımlar aslında kitaptaki gibi aktarılmış. Fakat bu bir kitap değil, film. Ve filmlerin sınırlı süreleri vardır. Dune 2 filminde ise bu sahnelerden feragat etmemek için, filmin en önemli yeri olan sonundan kısılmak zorunda kalmış. Bu da doğal olarak filmin akışını zedelemiş. Bütün bir film boyunca final savaşına hazırlanan karakterleri izleyip, final savaşını bekleyip, o savaş sahnesini sadece 20 dakika izlemek inanın tat kaçırıyor. Ama filmin hakkını vermek lazım. 20 dakikada bile, son savaş sahnesini güzel bir şekilde işleyip güzel bir kapanış yapılmış.

Benim filmde beğenmediğim bir diğer detay ise Lady Jessica karakteri oldu. Bu karakterin hem ilk filmde hem de bu filmde çok ama çok yanlış yansıtıldığını düşünüyorum. Orjinal eserde, psikolojik anlamda oldukça güçlü ve iyi bir karakter olan Jessica, ilk filmde ağlak bir kadın, ikinci filmde ise kötü kalpli bir cadı olarak yansıtılmış. İlk filmdeki bu yanlış işleyişi sineye çekebilirdim. Ama bu filmde kaba tabirle karakterin bokunu çıkartmışlar. Kitapta, manipulatif fakat özünde iyi kalpli ve onurlu bir insan olan Jessica, bu filmde baya milleti dolandıran bir insana dönüştürülmüş.

Son olarak, filmde bazı olayların çok hızlı geçildiğini, özellikle Paul'ün Fremenler tarafından peygamber kabul edilmesinin sadece 1 sene sürmesinin kötü durduğunu ve o zaman diliminde bir zaman atlaması olması gerektiğini düşündüğümü sizlerle paylaşmak isterim.

Dostlar, Dune Part 2 filmi, işlediği bu ufak günahlarına rağmen müthiş ve epik bir filmdi. Eğer seriye hiç başlamadıysanız en kısa sürede iki filmi de izlemenizi, ilk filmi izlediyseniz de hemen IMAX bir salona gidip ikinci filmi izlemenizi tavsiye ederim.


Yorumlar (0)