Anasayfa > Haberler > Doyumsuz Bir Sezonun İncelemesi: Invincible Sezon 2 Part 2

Doyumsuz Bir Sezonun İncelemesi: Invincible Sezon 2 Part 2

Dizi İnceleme 2 hafta önce Doyumsuz Bir Sezonun İncelemesi: Invincible Sezon 2 Part 2

Amazon Prime Video'nun orjinal içeriği olan ve izleyicilerin bir çoğu tarafından beğenilen bol kanlı ve bol şiddetli animasyon dizisi Invencible 2021 senesinin en beğenilen dizilerinden biri olmuştu. Robert Kirkman'ın aynı isimli çizgi roman serisine dayanan İnvincible'ın ilk sezonu, babası dünyanın en güçlü süper kahramanı olan 17 yaşındaki Mark'ın, süper güçlerinin ortaya çıkması ile verdiği mücadeleye ve yaşadıklarına odaklanmıştı. Son derece merak uyandırıcı ve güzel bir sezon finali ile ekranlara veda eden dizi, yaklaşık 2 sene sonra 2. sezonuyla izleyicilerle tekrar buluştu. Fakat bu buluşma beklenilenden kısa sürdü. İlk 4 bölümü yayınlanan dizi, geçtiğimiz aylarda sezon arası finali vermişti. Geçtiğimiz haftalarda sezonun devam bölümleri yayınlandı ve 2. sezon resmi olarak son buldu. Peki dizinin 2. sezonu nasıldı?

Dizinin ilk sezonunda, Mark'ın babası Omni-Man'in aslında bir Viltrumlu olduğunu ve Viltrum imparatorluğunun tüm gezegenleri istila etmeyi amaçladığını öğrenilmiştik. Omni-man bu amacını oğlu Mark'la paylaştıktan sonra aralarında büyük bir savaş çıkmış ve binlerce insan bu savaş esnasında ölmüştü. Kendi oğlu olan İnvincible'ı ölümcül şekilde sert döven Omni-man, yaptığı bu hareketten sonra pişman olmuş ve görev yeri olan dünyayı terk ederek oradan uzaklaşmıştı. 2. sezon ise hikayeyi, ilk sezonun bittiği yerden almış ve güzel bir şekilde devam ettirmeye başlamıştı.

Dostlar, lafı hiç uzatmadan şu cümleyi kurmak isterim; ben Invincible dizisinin ana hikayesini, aynı ilk sezonda olduğu gibi inanılmaz beğendim. Ana hikayeden kastım, Mark ve Viltrum imparatorluğu arasında geçen o epik savaş. Bu hikayeyi, aynı diğer hayranlar gibi çok fazla sevmem. Her ne kadar pozitif bir şeymiş gibi dursa da, bunun bazı negatif tarafları oluyor. Ana hikayeyi o kadar sevdim ki, sürekli onu izlemek istiyorum. Fakat dizi, ısrarla bu hikayeyi göstermekten çekiniyor. Tam 'Dostum hikaye çok güzel ilerliyor lan' diyorsunuz, tam orada bölüm bitiyor. Sonra bir hafta boyunca yeni bölümün çıkmasını bekliyorsunuz, yeni bölüm çıkıyor ve yeni bölümde Mark ile Amber karakterlerinin aşk hikayesini izliyorsunuz ve bütün heyecanınız kaçıyor. Az önce sizlere aktardığım bu durum, 2. sezonun ilk ve ikinci yarısında o kadar çok oldu ki, tat kaçıracak dereceye geldi. Fakat buna rağmen dizi kendini izletti ve izletmeye devam ediyor. Peki bunu nasıl başarıyor?



Dizinin ikinci sezonun ilk yarısı geçtiğimiz aylarda yayınlarmış ve Viltrum imparatorluğu ile Mark ve Nolan'ın savaştığı epik bir bölümle son bulmuştu. Bu epik son sonrasında büyük bir heyecanla sezonun diğer yarısını beklemiştim. Bir kaç ayın sonunda sezon kaldığı yerden devam etmiş ve 4 bölüm sonrasında sezon finali yaparak son bulmuştu. Peki bu 4 bölüm nasıldı ve beklemeye değer miydi? Duygularım her ne kadar 'Evet çok güzeldi' dese de, objektif olmak gerekirse sadece bir bölümün güzel, diğer 3 bölümün ise vasat olduğunu söylemek isterim. 5. bölümde Marslı yaratıkların dünyaya istilaya gelmesi işlenmişti ve neredeyse tüm bölüm bu konu alınmıştı. Bölümün hikayesi birebirde ne kadar kötü olmasa da, bence böyle bir bölüme gerek yoktu. Yine aynı şekilde 6. bölüm de böyleydi. Hatta 6. bölüm 5. bölümden bile gereksizdi. Sizler izleyici olarak tüm bölüm ana hikaye devam etsin diye beklerken, tam bir bölüm boyunca Mark ve üniversiteli sevgilisi Amber'ın ilişkisini izlemek zorunda kalıyorsunuz. Dizi bunu, Mark'ın süper kahramanın yanında aynı zamanda bir genç olduğunu vurgulamak için yapıyor, anlıyorum. Anlıyorum fakat, kardeşim zaten koskoca 2 yılda 8 bölüm çekiyorsunuz, bunun koskocaman bir bölümü sadece buna gitmemeli diye düşünüyorum. Tam da bu sebeplerden ötürü sezonun temposunun düştüğünü ve bazı olayları anlatmak yerine gereksiz karakterlerin çok saçma bir şekilde abartıldığını söyleyebilirim.

Az önce söylediklerim, sezonun kötü tarafıydı. İsterseniz gelin bir de iyi yönlerine bakalım. Yedinci bölümle birlikte sezon kendini toparlamaya başlıyor. Çünkü diziye bir anda daha önce hiç görmediğimiz Viltrum'lu bir karakter dahil oluyor. Epik bir dövüş sahnesi eşliğinde izleyici olarak Viltrum İmparatorluğunu tekrar hatırlıyor ve ana hikayeye olan ilgimizi tekrar kazanıyoruz. Bölümün sonunda Mark'ın bir şekilde bu tehditten kurtulmasını izlerken de, Mark'ın ne kadar istikrarlı bir karakter olduğunu görüp mutlu bir şekilde ekrandan ayrılıyoruz.

Sezonun son bölümü olan 8. bölüme geldiğimizde ise, izleyici olarak yine Viltrum İmparatorluğunu görmek istiyorsunuz. Fakat bu bölümde onları görmek yerine, sezonun ana kötülerinden birini görüyoruz. Fakat bu, ana hikayeden bağımsız diğer bölümlere kıyasla sizlere çok zevk veriyor. Çünkü bu bölümde Mark'ın bambaşka bir yüzünü görüyoruz. Final dövüş sahnesinde, sürekli kendini tutan Mark'ın artık kendini tutmadığını ve karşısındaki düşmanı deli gibi yumruklayarak öldürmesini izliyoruz. Bu yumruklama sahnesi, ilk sezonun sonunda Nolan'ın Mark'ı yumrukladığı sahneye çok benzer şekilde çekilmiş. Burada da, babası gibi olmak istemeyen Mark'ın, gitgide babasına benzediğini ve hayatında ilk kez birini öldürdüğünü izliyoruz. Bu sahnede Mark'ın, 'Seni daha güçlüsün sanıyordum' 'Dayanabilirsin sanmıştım' tarzında şeyler söylemesi ise, sahneyi bir hayli etkileyici kılmakta.

Sezon finali bölümü, Allan karakterinin Nolan'ın tutulduğu hapishaneye girmesi ve ikilinin kaçış planı yapmasıyla son bulmakta. Bu da ana hikayenin devamı konusunda izleyici olan bizi heyecanlandırmakta.



Sezon bir bütün olarak her ne kadar güzel olsa da, şunu söylemekte fayda var; bu sezon haddinden fazla gereksiz hikayeye ve dolayısıyla gereksiz bölüme sahipti. Bunun yanı sıra, bölümlerin çok uzun aralıklarla gelmesi, hem diziyi unutmanıza, hem de merakınızı kaybetmenize sebep oluyor. Bu unsurların haricinde Invincible dizisinin ikinci sezonu, aynı ilk sezonda olduğu gibi oldukça güzeldi. Umarım gelecek sezonda bu hatalar tekrarlanmaz ve izleyici olarak harika bir sezon izleyebiliriz.


Yorumlar (0)