Anasayfa > Haberler > Tuhaf Bir Adamın Hikayesi: The Man Called Otto

Tuhaf Bir Adamın Hikayesi: The Man Called Otto

Film İnceleme 1 yıl önce Tuhaf Bir Adamın Hikayesi: The Man Called Otto

2015 senesinde izleyicilerle buluşan Man Called Ove filmi, gösterime girdiği sene  onlarca festival ödülü toplayarak büyük bir başarıya imza atmıştı. İsveç yapımı bu güzel film, amerikalı pek çok film şirketini ve yönetmeni fazlaca etkilemiş olmalı ki, aradan 8 sene geçmesine rağmen A Man Called Ove isimli bu İsveç filmini, A Man Called Otto olarak yeniden çekmişler.

Oscar ödüllü Tom Hanks'in başrolünde yer aldığı film, dram ve komedi türlerini tek bir çatı altında birleştirmeye çalışmış. Film, Tom Hanks'in canlandırdığı Otto isimli huysuz bir ihtiyarın, eşinin ölümünden sonra intihar etmek ve etmemek arasında kalmasını ve bu ikilemi, yeni taşınan yan komşularıyla birlikte sonuçlandırmasını konu alıyor. Sanırım filmin konusunu anlattığım bir önceki cümleyi okuduğunuzda bu size tanıdık geldi. Neden mi? Çünkü bunun gibi tonlarca yapım ve filmde ki Otto karakteri gibi tonlarca karakter var. Her ne kadar "Huysuz ihtiyar" karakteri senelerce işlenip çoğu film, dizi, kitap ve oyunun merkezinde kullanılmış olsa da, bu o karakter tiplemesinin tekrar kullanılmasının kötü bir film ortaya çıkardığı anlamına gelmez. Sonuçta bu tipleme yeni bir hikayeye, yeni bir bakış açısına ve yeni bir denkleme dahil edildiğinde bambaşka bir tiplemeye dönüşebilir. Bu durumu daha iyi anlatmak için son dönemlerin en ünlü dizilerinden biri olan The Boys'u örnek vermek isterim. The Boys dizisi, temelde süper kahramanları konu alan bir dizi. Özellikle son 20 senedir süper kahraman filmlerini her yerde görmemize ve artık bu konudan sıkılmamıza rağmen çoğu Süper kahraman filmi izleyicisi The Boys'u sever. Bunun sebebi de The Boys'un süper kahraman yapımlarına yeni bir bakış açısıyla bakarak ortaya bambaşka bir iş çıkarmasıdır. Peki "huysuz ihtiyar" tiplemesini kullanarak bunu konu edinen A Man Called Otto filmi bunu başarabilmiş mi? Senelerdir kullanılan bu tiplemeye yeni bir açı kazandırarak onu ilgi çekici bir hâle sokabilmiş mi? İşte bu tartışılır. 

İlk başta şunu söyleyerek yanlış anlaşılmanın önüme geçmek isterim. Tom Hanks'i çok severim ve bence çok başarılı bir oyuncudur. Ama bu filmdeki Tom Hanks'i sevmedim. Sebebi de çok bariz. Senelerdir tatlı, iyi, saf ve sempatik karakterlere hayat vermiş bir oyuncuyu, huysuz ve antipatik bir ihtihar olarak izlemek oldukça garipti. Garipliğin yanı sıra Tom Hanks'in bu karaktere yakışmadığı düşüncesindeyim. Hanks her ne kadar iyi oynamış ve çabalamış olsa da, filmin senaryosu, oyuncuya yazılan diyaloglar ve Hanks'in karakteri oldukça abartı oynaması yüzünden, Otto karakterimi Tom Hanks ile bağdaştıramadım. Bu yüzden de karakteri ciddiye alamayarak filmin bana aktarmaya çalıştığı mesajların etkisinde kalamadım. Gerçi bu "mesajların etkisinde kalamama" durumunun suçunu Hanks'e yüklemek yanlış olur. Bu konuda ki en büyük suç, filmin senaryosunda yatmakta. "Huysuz ihtiyar" karakterinin zaten çok yaygın olduğunu söylemiştim. Buna rağmen ısrarla  "huysuz ihtiyar" karakteri işlenmiş ve bu tiplemeye yeni bir şeyler katarak izleyiciye farklı bir şey sunmak yönetmenin ve senaristin aklına bile gelmemiş. Zaten halihazırda kalıplaşmış bir karaktere yeni bir soluk kazandırmayı bırakın, A Man Called Otto filmi, uyarlandığı film olan A Man Called Ove filmine bile yeni bir şeyler katmamış; üstüne üstlük o filmin gerisinde bile kalmış.



Filmi çok fazla kötülediğimin farkındayım. Tüm bu dediğim şeylerin yanısıra, A Man Called Otto filmi kötü bir film değil. Filmin renkleri, müzikleri, kurgusu ve hikayesi ortalama seviyede. Oyunculukları ise Tom Hanks sayesinde gayet yeterli. "Lan madem böyle, iki saattir neden bu filmi kötülüyorsun" dediğinizi duyar gibiyim. Kötülüyorum çünkü bunun sebebi bu filmin özgün ve orjinal bir yapım olmaması. Da Vinci Mona Lisa'yı çizdiği günden bu güne kadar tebrik edilir. Çünkü Mona Lisa eşsiz ve özgün bir eserdir. Ben bugün kalkıp Mona Lisa tablosunun üstüne kağıt koyup aynısını çizip yaptığım bu iş yüzünden tebrik beklersem, insanlar bana güler ya da küfür eder. Çünkü ortaya koyduğum işin çok az bir kısmı bana aittir. A Man Called Otto filmi de bunun gibi. Baktığınız zaman kusurları olsa bile ortalama ve yeterli. Belki de bundan 20 30 sene önce çıksa insanların çok iyi bir film diyebileceği bir iş. Ama geçmiş senelerde onlarca kez yapılan bir şeyi yeniden ve daha kötü bir şekilde yapınca, kötü bir film olmuş oluyor. Uzun lafın kısası, eğer çok ama çok canınız sıkıldıysa ve daha önce hiç "huysuz ihtiyar" temalı bir film izlemediyseniz A Man Called Otto filmini izleyerek belki eğlenebilirsiniz. Fakat bunu yapmak yerine sizlere filmin orjinali olan A Man Called Ove'u tavsiye ederim.


Yorumlar (0)