Anasayfa > Haberler > Potansiyeli Katledilmiş Bir Film: Black Crap
Başrolünde, “What Happened to Monday?” ve “Prometheus” filmlerinden tanıyacağınız Noomi Rapace’in bulunduğu, Adam Berg’in yazıp yönettiği Black Crap filmi Netflix üzerinde yayınlandı. Peki film nasıldı? Ne kadar kötü olabilir?
Bu film bir cinayet olabilir. Bunun çok büyük bir sebebi var ve yazının içerisinde bundan bahsedeceğim. En büyük sorunlardan en küçük sorunlara doğru gidelim o zaman…
Netflix üzerinde dün yayınlanan Black Crap filmini izledim. İnceleme yapmak için izlemedim. Fragmanı ile beni içine çekmeyi başardı. Öyle ki fragmanın tamamını izledim diyemem. Filmin başrolünde Noomi Rapace olduğu için çok kötü bir film beklemedim çünkü genel olarak sevdiğim ve farklı bir oyunculuk sergilediğini düşündüğüm bir aktördür. Orijinali isveç dili olduğu için ve orijinalden çok uzaklaşmak istemediğim için altyazılı izledim. Kadro çok zengin değildi ve açıkçası çok üst düzey bir iş beklemiyordum. Filmi izledikten sonra büyük bir şok yaşadım. Filmin birçok kaçırdığı nokta var. Kaçırılan noktalardan en büyüğü ise yönetmenin ilk filminin olması. Evet, yönetmen daha önceleri kısa filmler yönetmiş ve genellikle müzik videoları yapmış. Dolayısıyla böyle acemi bir yönetmenden uzun metrajlı bir film isteyince ortaya pek güzel bir sonuç çıkmamış.
Filmin konusu, hangi tarihte yaşandığını bilmediğimiz bir çatışmanın ortasında geçiyor. Radyo konuşmaları ile izleyiciye biraz bilgi verilmiş ama asla olayı tam olarak öğrenemiyoruz. Filmin ortasına kadar uzaylılar ile savaşta olduğunu düşündüm. Çünkü hiçbir sebep, hiçbir anlatım ve açıklama verilmeden ilerliyor. Aslında konusu daha iyi işlenmiş olabilseydi, bu yönetmenin ilk filmi olmasına rağmen başarılı bir başlangıç olurdu. Sorun detayların verilmemesi ile başlıyor. Çok güçlü bir düşman var ama kim olduklarını bilmiyoruz, hangi konumda yaşanıyor bilmiyoruz, Sadece farklı bir konu olarak buzun üzerinde patenlerle ilerleyen ve kritik göreve sahip bir grup askerin hikayesini görüyoruz. Aslında daha önce görülmemiş güzel işlenecek bir konu diyebiliriz. Ancak çok fazla açık ve çok fazla soru işareti var. Bu soru işaretleri film boyunca asla bitmiyor. Hiçbirinin cevabı yok ve bu filmin devamı gelmeyecek. Düşmanın kim olduğu, yaşlıların neden saldırdığı, subayın ilk başta nereye gittiği, kaptan neden buza düşer düşmez öldü, Karimi’nin hain olup olmadığı gibi düzinelerce açıkta kalan soru işaretleri var. Bunların yarım bırakılması kesinlikle hoş bir durum değil. Yani konu olarak güzel bir konu resmen cinayet işlercesine katledilmiş. Tabi filmin Netflix tarafından yapılması size çok yüksek bir beklentiye girmemeniz gerektiğini söylüyor ancak yine de güzel bir film görmek istiyorsunuz. Kısacası senaryo kısmından filmin tamamen başarısız olduğunu anlayabiliriz.
Filmlerde aksiyon sahneleri ve müzikler ile seyirciye keyifli bir geçirebilirsiniz ancak maalesef bu filmin aksiyon sahneleri çok başarılı değil. Zaten görebileceğiniz çok fazla aksiyon sahnesi de bulunmuyor. Aksiyon sahneleri ile uğraşmak isetmemişler çünkü düşmanların tamamı gözünün önünü görmüyor. Aksiyona girmemek için dibindeki askerleri göremiyorlar.. Bu az olan aksiyon sahnelerini destekleyecek yeterli müzikler de bulunmuyor. CGI’ı çok kötü değil ve oyunculuklar da normal düzeyde ilerliyor. Kısacası yolda yürürken izleyebileceğiniz bir film diyebilirim. Belki güzel müzikler, daha çok aksiyon, tamamlanmış bir konu ve tahmin edilemez bir final yapsalardı kesinlikle harika bir film olacaktı.
