Anasayfa > Haberler > Karakteri Yaşatan Film: Sound of Metal
Hani bazı zamanlar hayatımızda ki hiç bir olay yolunda gitmez ve sanki herşey ve herkes üstümüze doğru geliyormuş gibi olur ya. Ve bu zamanlarda kendimizi tamamen çaresiz ve bitmiş hissederiz. İşte Darius Marder'ın yönettiği ve Riz Ahmed'in başrolünü üstlendiği Sound of Metal filmi, bu zamanlarda izlenebilecek bir film. Sizlere pek çok ödül kazanmış Sound of Metal filmi hakkındaki görüşlerimi aktarmadan önce, bu filmi spoilersız bir şekilde anlatmak isterim.
Sound of Metal filmi, Riz Ahmed'in canlandırdığı Ruben'e ve onun sevgilisi olan Lou karakterlerine odaklanmakta. Hayatlarını karavan ile tüm ülkeyi dolaşıp, dolaştıkları yerlerde konserler vererek kazanan bu iki kişilik grupta Lou solistlik yaparken, Ruben bateristlik yapmakta. Fakat bir gün Ruben'in sağır olması ile hayatlarını istedikleri gibi yaşayan bu mutlu çiftin tüm neşesi yerini korku ve karanlığa bırakmakta. Tek niteliği bateri çalmak olan Ruben karakteri ise, bu karanlığın tam ortasında yer almakta.
Sizlere Sound of Metal hakkında bir fikir verdikten sonra, film hakkındaki görüşlerimi sizlerle paylaşmaya başlayabilirim. Ben genel olarak Sound of Metal filmini beğendiğim. Bunu söylememin sebebi ise bana göre filmin artılarının, eksilerine kıyasla fazla olduğunu düşünmem. Fakat bu, filmin eksilerinin olmadığı anlamına gelmiyor. Aklınızda film hakkında bir fikir oluşturabilmek için bu artılardan ve eksilerden sırasıyla bahsetmek isterim. Beni filmde en çok etkileyen kısım filmin ses efektleri oldu. Film, hayatı müzik olan bir kişinin bir anda sağır olmasını ve dolayısıyla hayatının yıkılmasını çok iyi yansıtabilmiş. Filmin başlarında karakter hala duyabiliyor iken bizlerinde onunla beraber duyması, fakat karakter sağır olduktan sonra bizlerinde onunla beraber bazı yerlerde sağırlık çekmemiz, karakteri anlayabilmemizde çok işe yaramış. Filme bu artıyı veren en büyük etkenin ise ses montajı olduğunu düşünüyorum. Sesler okadar yerinde ve o'kadar güzel kullanılmış ki; Filmde karakter öfkelendiğinde, üzüldüğünde, sevindiğinde ve şaşırdığında, izleyicide hemen hemen onunla aynı duyguları hissedebiliyor. Buda filmi izlerken bizlerinde aynı birer sağır gibi hissedebilmemize yarıyor. Tüm bunların üzerine Riz Ahmed'in abartıdan uzak başarılı oyunculuğu da eklendiğinde, film gerçekten etkileyici olabiliyor.
Filmi fazlaca övüp sizleri meraklandırmayı amaçladığıma göre, birazda filmin eksilerinden bahsetmek isterim. Benim filmi izlerken filminde beğenmediğim iki tane büyük sorun vardı. Birbirleri ile bağlantılı olan bu sorunlardan ilki; Filmin gereksiz uzun olması. 2 saat 10 dakika uzunluğunda olan Sound of Metal filmi bence kesinlikle çok daha kısa olabilirmiş. Yaklaşık iki buçuk saatlik bir filmin yarısında, karakter ile birlikte sağırlık çektiğimizi düşündüğümüzde ise, film biraz can sıkıcı olabiliyor. Filmde beğenmediğim ikinci olayda, filmin bizlere karakterleri yeteri kadar iyi tanıtamıyor olması. Filmin neredeyse tamamında gördüğümüz Ruben karakteri hakkında okadar kısıtlı bilgiler verilmiş ki, filmi bitirdikten sonra karakter hakkında hatırladığınız tek şey isminin Ruben olduğu oluyor. Fakat bir hususta filmin hakkını yemek istemiyorum; Karakteri ne kadar tanımasak bile, başına gelen ufak olaylara verdiği tepkilerle Ruben'in karakterini azda olsa tanıyıp empati kurabiliyor ve ona bağlanabiliyoruz. Ama ben yinede filmin gereksiz sahneleri yerine karakteri bizlere daha iyi tanıtacak sahneler konulmasını isterdim. Yinede herşeye rağmen Sound of Metal filmi, izleyiciyi etkileyebilen filmlerden biri.
Siz okurlarımıza filmden etkilendiğimi söylemiştim. Fakat bu konuyu sizlerin seyir zevkini bozmamak için açmak istememiştim. Ama yinede spoilerdan rahatsız olmayan veya filmi izleyerek gelmiş olan okurlarımız için, filmde beni etkileyen bir iki sahneye değinmek isterim. Filmde beni fazlaca etkileyen iki bölüm vardı; bunlardan ilki filmin ilk yarısında, ikincisi ise filmin sonlarında yer almakta. Filmin ilk yarısında bulunan ve Ruben karakterinin sağırlar okuluna gittikten sonra yaşadığı dışlanmışlık ve zorluk hissinin izleyiciye çok güzel yansıtıldığını düşünüyorum. Karakterle birlikte bizlerinde sessizliğe gömülmesi, karakterin konuşmaya çalışıp konuşamaması ve çektiği işkence gerçekten çok güzel yansıtılmış. Filmde beni etkileyen ikinci sahne ise, Ruben'in sessizliğe alıştığı halde protez ameliyatı olmak istemesinden sonra yaşanıyor. Ruben, sadece eski hayatını geri kazanmak ve tekrar duyabilmek için tüm mal varlığını satıp kendine protez taktırdıktan sonra yaşadığı o hayal kırıklığı ise beni çok etkiledi. Nihai sessizlikten kurtulmak için ameliyat olup, nihai bir gürültünün içine düştüğü sahneler gerçekten çok güzel hazırlanmış. Karakter ile birlikte çektiğimiz o sessizlikten sonra, karaktere protez takılmasının ardından onunla birlikte tüm o gürültüleri duyarak rahatsız edilmemiz ise, resmen karakterin yaşadıklarını birebir hissetmemizi sağlamış diyebilirim.
Dostlar, iyisiyle kötüsüyle ben Sound of Metal filmini beğendim. Filmi beğenmemde ki sebep, filmin harika bir iş, bir başyapıt veya sıradışı bir film olması değil. Filmi beğenmemde ki sebep, filmi bitirdikten sonra kendimi sağır gibi hissetmiş olmam. Film bazı yerlerde gerçekten can sıkıcı olabiliyor veya bariz hatalar yapabiliyor. Fakat filmin tüm bu hatalarını örten olayı, izleyiciye karakter ile inanılmaz bir empati kurma fırsatı sağlaması. Sizlere önerim boş bir vaktinizde güzel bir ses sistemi ayarlayıp bu tecrübeyi yaşamanız.
