Anasayfa > Haberler > İnceleme: The Man From Toronto
Netflix'in haklarını Sony Pictures'tan satın aldığı The Man From Toronto geçenlerde vizyona girdi ve bunu inceleme fırsatını size bu yazımızda sunuyoruz. Aksiyon/Komedi türündeki filmin yönetmenliğini ''Cehennem Melekleri 3'' ve ''Belalı tanık'' gibi yapımları da yöneten Patrick Hughes üstleniyor.
Başrollerini Oscar adaylığı bulunan Woody Harrelson ve Emmy adaylığı elde eden oyuncu komedyen Kevin Hart paylaşıyor. Kevin Hart artık bu rollerde profesyonel olduğunu biliyoruz hepimiz. Mesela Merkezi İstihbarat filminde de The Rock’un yanında böyle beceriksiz bir karakteri canlandırmıştı. Filmin oyuncu kadrosunda The Big Bang Theory’nin Penny’si Kaley Cuoco, Naomi ve Elly’nin Öpmek Yok Listesi’nden Pierson Fode ve The Power dizisinden Lela Loren gibi isimleri bulunduruyor.
Film arkadaşının spor salonunda spor malzemeleriyle ilgili girişimcilik yapan Teddy Jackson(Kevin Hart)'ın başarısız denemeleriyle başlıyor. Eşiyle ve işiyle ilgili işleri raylarına oturtamayan Teddy eşinin doğum günlerini de unutmaktan muzdarip... Filmin Teddy karakterinin girişini ve gelişimini çok enteresan işlediğini söylemeliyim. Başta çok umutsuz vaka olarak görülen karakterimiz eline attığı her işi mahvediyor fakat film ilerleyince çok klişe olan ''yetersiz, boşboğaz, başarısız ve pısırık eleman'' efsanesi bir anda tetikçi soğukkanlılığına bürünüyor ve kahraman oluyor. Bunların aslında filmin yarısını geçtikten sonra hızla verildiğini söylemeliyim, pısırık adam görünümüne alıştıktan hemen sonra gerçekleşen olaylardan sonra kendinize ''ne oluyor yahu bu karakter bu kadar örümcek hisli miydi?'' demeden edemiyorsunuz.
Diğer başrolümüz ise filme ismini veren The Man From Toronto (Woody Harrelson) Sihirbazlar Çetesi filminden tanıdığımız ve çok sevdiğimiz Woody Harrelson. Evet, yine çok soğukkanlı bir karakteri canlandırıyor. Kendisi bir tetikçi, az ve öz konuşan biri ama içinde insanı duygular ölmüş değil. Hatta büyük bir klişe olan filmin başında görece kötü olarak gösterilen bu karakterin birini sorgulamasında geçmişini anlattığını görüyoruz, acıklı geçmişini… Ama bu karakter diğer karakterimiz gibi bir anda değişimini yansıtmıyor filmin ileri kısımlarında onun yumuşak kalpliliğine dair kalıntıları gözlerimizin önüne seriliyor.
Film sizi hemen giriş bölümünde aksiyon hemen başlayıp aralara da komedi unsurları eklemeyi ihmal etmiyor. Peki komedi bölümlerindeki espriler mükemmel mi? Hayır, bence güldüğüm yerlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez ama sizi filmin aksiyon ve komedi olduğuna ikna ettiriyor. Biraz içine drama tuzu da ekleyen film senaryosunun bazı yerleri iyi bir şekilde birbirine bağlamasına rağmen yer yer ucu açık sorular kafamı meşgul etti. Bunlardan size tabii ki bahsetmiyorum çünkü izlerken sizler de aynı şeyleri düşüneceksiniz.
Film genel olarak bildiğimiz bir Kevin Hart aksiyon komedisi denilebilir. Size güzel bir 2 saat seyir zevki sunuyor. Klasik ve izlenen bir iş. Bu adamın üstüne damgalanmış artık bu rollerde bulunması. Çerezlik olan bu filmi izlemek vakit kaybı değildi açıkçası...