Anasayfa > Haberler > İnceleme: Me Time

İnceleme: Me Time

Film İnceleme 2 yıl önce İnceleme: Me Time

Ne olduğu belli olmayan darmadağın bir hikayesi, hiçbir iddiası olmayan sinematografisi, ekranı meşgul eden ve ne yaptığını bilmeyen vasıfsız karakterleri, yardım çığlığı atan CGI’ları ve başarısız komedisiyle “Me Time”. Geçtiğimiz günlerde Netflix’te yayınlanan “Me Time”, Netflix’in tanımlamasına göre, “Fedakar bir ev erkeği, eşi ve çocukları seyahate gidince yıllardır ilk kez kendine vakit ayırır ve parti meraklısı eski bir arkadaşıyla çılgın bir doğum günü macerasına katılır.”. En başından söylemek gerekir ki bu film hakkında uzun uzun şeyler söylemeye hiç gerek yok.

Hikayesinden başlayacak olursak, ne izlediğimi anlamadığımı söyleyebilirim. Tamamen dağınık, elle tutulur bir yanı olmayan ve ne anlattığını kendi de bilmeyen bir hikaye izledim. Hikaye açısından oldukça başarısız olan bu film, senaryo açısından da aynı başarısızlığını sürdürüyor. Komedi kategorisine yerleştirilen “Me Time” 1 saat 44 dakikalık seyir süresince bir kez olsun beni güldürmeyi başaramadı. Zamanı geçmiş espriler ve hareketler kullanması, ucuz komikliklere başvurulması da filmden uzaklaşmanıza yol açıyor. Bu yüzden film, seyir süresi boyunca beni hiçbir zaman kendine bağlayamadı. 

Sinematografi açısından söyleyebileceğim hiçbir şey yok. Kaliforniya Çölü’nde verilen parti sırasındaki ışıklandırma ve renkler güzeldi ancak yaklaşık 30 saniye sürüyordu. Sinematografi açısından hiçbir iddiası bulunmayan bu film görsellik açısından sizi doyurmayı başaramıyor.

Filmde kullanılan CGI’lar oldukça kötüydüler. Yer yer CGI’ların yardım çığlıklarını duyabiliyorsunuz. Girişte yer alan atlama sahnesinde kullanılan CGI, filmin devamında neler göreceğinize bir ışık tutuyor. Kaliforniya Çölü’ndeki aslan da bir o kadar kötüydü. Kullanılan CGI’ları geçtim, filmin introsunda kullanılan Sonny ve Huck’ın gençlik fotoğraflarındaki photoshopları bile setten rastgele birinin çocuğu yapmış gibi duruyor.

Filmde bulunan gereksiz karakterler ise filmin süresini uzatmaktan başka işe yaramıyor. Örnek olarak Alan karakteri ve ailesini filmden çıkarırsanız hiçbir şey kaybetmiyorsunuz. Alan karakteri sadece birkaç komik olmayan espriye destek oluyor. Diğer görevi ise Sonny karakteriyle plan yapıp onu ekmek. Zira mafya da aynı şekilde. Mafya yerine çok daha uygun bir karakter bulunup kullanılabilirdi. Ancak dediğim gibi hikaye, ne anlattığını kendisi de bilmediği zaman bu gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor.



Spoiler’lı kısma gelirsek, direkt olarak filmin başında gördüğümüz, komikmiş gibi gösterilen ancak Charlie Chaplin döneminde komiklik değeri taşıyan kayıp düşme olayı. Kevin Hart’ın canlandırdığı Sonny karakteri, evde besledikleri kaplumbağanın dışkısına basarak kayıyor ve yere düşüyor. Olur da seyirci bir şeye basıp yere düşmenin komik olduğunu anlamaz diye arkadan küçük çocuk gülmeye başlıyor. Filmin devamında yapılan esprilerin ise hiçbir akılda kalıcılığı yok. Akılda kalıcı olmasını geçtim, anlık olarak tebessüm etmenizi bile sağlamıyor. 


Filmde yer alan mantık hataları ise bilerek mi kullanılmış yoksa göz ardı edilerek mi yapılmış, anlamadım. Hepsinden bahsetmeyeceğim ancak Sonny’nin çölde tuvaletini yaparken aslanla güreşip, sırtına derin bir pençe darbesi aldıktan sonra aslanı, kızının alerji iğnesiyle uyuşturması ve aldığı darbenin farkında olmaması oldukça saçmaydı. Yaptıkları partinin ardından Armando karakterinin evine gitmeleri ve koskoca villaya tek bir alarm çalmadan girmeleri de aşırı mantıksız bir olaydı. Ayrıca filmde villaya nasıl girdikleri gösterilmiyor. Ek olarak Sonny, Armando’nun yatağına tuvaletini yapıyor. Bu kısımda Amber Heard’e bir gönderme yapılmış gibi gözüküyor. Ayrıca filmin sonunda kullanılan Recep İvedik tarzı osuruk şakası da gözlerden kaçmıyor.

Filmdeki ana karakterlere bir derinlik katılmak istenmiş ancak bu konuda da pek başarılı olunamamış. Huck karakterinin, bir aile kurma hayali varmış gibi gösteriliyor ancak bunu sadece Kaliforniya Çölü’nde yapılan parti yakıldıktan sonra, Sonny ile olan konuşmasında duyuyoruz. Bu durum ilerleyen dakikalarda ne Huck’ın karakterine yansıyor ne de hikayeye bir şey katıyor. Sonny ile Huck en yakın arkadaş olarak lanse ediliyor ancak bu durum da pek iyi yansıtılamamış. Bu yüzden filmde Sonny ile Huck sanki yeni tanışıyorlarmış gibi bir hava var. Sonny karakterinin de, direktör olduğunu birkaç yerde duyuyoruz ancak bu bizim hiçbir işimize yaramıyor çünkü sadece filmin başında yetenek seçmelerinde görüyoruz. Filmin sonunda hiçbir prova almadığı çocuklarla beraber bir gösteri yaptığını görüyoruz. 

Kısacası, “Me Time” filmi gereksiz, ne anlattığını bilmeyen, tamamen zaman kaybı bir yapımdır. İzlemenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum. Eğer “Canım sıkıldı, bir film açayım.” diyerek izlemeye başlarsanız, canınız daha çok sıkılır. İzlemeyiniz, izlettirmeyiniz.


Yorumlar (0)