Anasayfa > Haberler > İnceleme: Kağıttan Hayatlar
Dünyanın en büyük dijital platformu olan Netflix'te, 12 Mart 2021 tarihinde izleyiciler ile buluşan Kağıttan Hayatlar filminin incelemesine geçmeden önce, incelememizin ilk yarısının spoilersız, ikinci yarısının ise spoilerlı olduğunu belirtmek isteriz.
Kariyeri boyunca Müslüm, Türk İşi Dondurma ve Ayla gibi filmler çekmiş olan Can Ulkay'ın yeni filmi olan Kağıttan Hayatlar, geçtiğimiz günlerde Netflix tarafından yayınlandı. Baş rolünü Çağatay Ulusoy'un üstlendiği Kağıttan Hayatların ilk fragmanı yayınlandığından bu yana filmi bekleyen bir kitlesi vardı. 12 Mart tarihi ile Can Ulkay'ın yeni filmi Kağıttan Hayatlar izleyiciler ile buluştu ve bir kesimin çok beğendiği, bir kesimin ise kötü bulduğu bir film olmayı başardı.
Geçimini İstanbul da çöplerden kağıt toplayarak geçiren bir kağıt toplayıcısı olan Mehmet (Çağatay Ulusoy) karakterinin hayatının bir dönemini ve başından geçenleri konu alan Kağıttan Hayatlar filminin açılış sekansını oldukça iyi bulduk. İyi diyebileceğimiz renk paketlerine ve güzel bir atmosfere sahip olan Kağıttan Hayatlar filminin konusu, Mehmet karakterinin bir gün kağıt arabalarından birinde bir çocuk bulması ile başlıyor ve film boyunca o çocuğu ailesine kavuşturmaya çalışması ile devam ediyor. İyi diyebileceğimiz bir finalin ardından ise son buluyor. Peki Kağıttan Hayatlar filminin iyi ve kötü yönleri neler?
Kağıttan Hayatlar filminin, beklentimizin aksine ortalama üstü diyebileceğimiz sahne kalitesine ve sinematografiye sahip olduğunu sevinerek söyleyebiliriz. Yine aynı şekilde ortalama üstü bir renk paletine ve izleyiciyi içerisine çeken ortalama bir atmosfere sahip olan Kağıttan Hayatlar filminin bir diğer iyi yanı ise, birkaçı hariç oyunculukların iyi olduğudur. İçerisinde oldukça az karakter bulundurmasından mütevellit filmin ekran süresinin büyük bir çoğunluğunu Çağatay Ulusoy'un karakterinin ve çöpten bulunan çocuk olan Ali karakterinin olduğu sahneler oluşturuyor. Henüz ilk filminde oynamış ve Ali karakterini canlandırmış olan genç aktör Emir Ali Doğrul'un bazı yerlerde çok sırıtsa da ortalama diyebileceğimiz bir oyunculuğa sahip olduğunu eklemeden geçemeyiz. Filmin neredeyse her sahnesinde yer alan Çağatay Ulusoy'un oyunculuğu ise filmi sırtlar nitelikte. Filmde genel izleyici kitlesi tarafından beğenilen bir çok müzik bulunmakta, fakat bu müziklerin neredeyse tamamı Kağıttan Hayatlar filmi için bestelenmiş müzikler değil. Burada örnek vermemiz gerekirse, Christopher Nolan'ın çoğu filminde ki müzikleri Hans Zimmer'a bestelettiğini ve ortaya iyi olmakla beraber orjinal bir iş çıkardığını örnek göstererebiliriz. Fakat Kağıttan Hayatlar filminde kullanılan müzikler iyi olmasına rağmen film için özel olarak yapılmadığı için birçok sahnede istenilen duyguyu veremiyor
Bizlere göre Kağıttan Hayatlar filmini, iyi bir film olmaktan alıkoyan en büyük temel iki hata var. Bunlardan ilki, filmin büyük bir çoğunluğunun gereksiz sahnelerden ibaret oluyor olması. Hatta filmin giriş ve sonuç kısmı dışında kalan yaklaşık 50 dakikalık bir bölümünün gereksiz ve filme ya katkısı olmayan, yada çok az katkı sağlayan sahneler olduğunu söyleyebiliriz. Güzel bir giriş ile bizlere karakterleri tanıtan film, giriş kısmından, Ali karakterinin filme dahil olduğu gelişme kısmına kadar olan bölümün büyük bir çoğunluğunda, gereksiz sahneler kullanılmakta. Ali karakteri filme dahil olduktan ve filmin izleyicilere Ali karakterini tanımasının ardından, yaklaşık 20 dakikada anlatılabilecek kısmı, izleyicilere yaklaşık 50 dakika boyunca anlatmaya çalışan Kağıttan Hayatlar filminin, tamda bu hatası yüzünden giriş kısmında yakaladığı merak duygusunu kaybederek izleyiciyi boğduğunu ekleyebiliriz.
Kağıttan Hayatlar filminde bizlere göre yapılan en büyük ikinci temel hata ise, filmin ikinci yarısının bir kısmı ve finali. Filmin ikinci yarısından itibaren, Ali karakterinin aslında Çağatay Ulusoy'un canlandırdığı Mehmet karakteri olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlıyoruz. Ali karakterinin aslında gerçek olmadığı konusunda film, ilk yarıda gayet güzel bir şekilde kendini gizlerken, ikinci yarısında ve finalinde izleyiciyi aptal yerine koyarak bu konuyu izleyicinin gözüne sokmaya başlıyor. Fakat özellikle final sahnesinde yapılan Flashbackler (Geriye dönüş) ve izleyiciye defalarca dikte edilen gerçekler bir yerden sonra filmin başarısını alıp götürüyor. Tüm bunların yerine Kağıttan Hayatlar filminin, izleyiciye anlatmak istediği şeyleri ufak ipuçları ve diyaloglar kullanarak verseydi film çok daha başarılı olabilirdi.
İncelememizi kısaca özetlemek gerekirse, Kağıttan Hayatlar filminin orjinal olmayan fakat ülkemizde de fazla örneği bulunmayan bir konuya, ortalama oyunculuklara ve güzel sahnelere sahip olan çerezlik bir film olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunları göz önünde bulundurursak Kağıttan Hayatlar filmi bizlerden 10/6.5 puanını alıyor.