Anasayfa > Haberler > İnceleme: Falcon and Winter Soldier ( 1.Bölüm ve 2.Bölüm)
19 Mart cuma günü ile birlikte Disney+ platformu üzerinde yayın hayatına başlayan Falcon and the Winter Soldier dizisinin, geçen hafta itibari ile pilot bölümü izleyiciler ile buluştu. Kari Skogland'ın yönetmenliğini üstlendiği dizinin başrollerini ise, Winter Soldier rolü ile tanıdığımız Sebastian Stan ve Falcon karakteri ile izlediğimiz Anthony Mackie üstleniyor. Captain America'nın ölümünden ve ortada boş bir şekilde kalan Captain America ünvanından sonra olanlara odaklanan dizinin, Captain America: The Winter Soldier filmi havasında olacağı söylenmişti.
19 Mart itibariyle ilk bölümü yayınlanan ve ses getirmeyi başaran Falcon and the Winter Soldier dizisinin incelemesine geçmeden önce, incelemizin ilk yarısının spoilersız, ikinci yarısının ise spoilerlı olduğunu belirtmek isteriz. Süresi ve senaryo akışı ile bizleri oldukça tatmin eden Falcon and the Winter Soldier'ın ilk başta teknik yanlarına değinmek isteriz. Klasik bir Marvel filmi kalitesinin üstüne çıkmayı başaran birinci bölümün, gerek sahne çekimleri, gerek müzikleri, gerek diyalogları ve gerekse karakterleri açısından bir filmden aşağıya kalmıyor. 50 dakikaya yakın bir süreye sahip olan birinci bölümün, bizleri hiç sıkmadan su gibi akıp gittiğini ve bu kısa sürede izleyicilere çok şey anlatmayı başarabilmiş. Falcon and the Winter Soldier dizisinin birinci bölümünün, dizi öncesinde izleyicilere vaat edilen Captain America: Winter Soldier kalitesinde ve havasında ilerliyor. İçerisinde oldukça az aksiyon sahnesi bulunduran ve aksiyondan ziyade izleyiciye karakterleri anlatmaya çalışan birinci bölümün verdiği bu kararı çok doğru ve yerinde bulduğumuzu söyleyebiliriz.
İncelememizin spoilerlı kısmına geçmeden önce dizinin pilot bölümünün gayet başarılı olduğunu ve Marvel'ın yakın bir tarihte bitmiş dizisi olan Wanda&Vision dizisinin pilot bölümüne kıyasla çok daha iyi gibi görünüyor. Bu kısımdan itibaren Falcon and the Winter Soldier dizisinin birinci bölümünden spoiler bulunmaktadır.
Klasik bir Marvel filminde olduğu gibi ufak bir aksiyon ile başlayan birinci bölüm, aksiyon sahnesi ne kadar güzel olsa da başlarda bize "Yine amaçsız ve anlatmaya çalıştığı bir şey olmayan bir dizi izliyoruz" dedirtti. Fakat dizisinin ilerleyen dakikalarında tamamen karakterlere odaklanmasını ve onları daha iyi tanımasını izlediğimiz dizinin pilot bölümünü, oldukça beğendik. Sam Wilson karakterinin, en yakın dostu olan Captain America öldükten sonraki psikolojik durumunu ve çektiği çeşitli sıkıntıları izleyicilere güzelce yansıtan dizi, ilerleyen dakikaları da Sam'in ailesini de izleyicilere göstererek karakterin daha derin bir altyapıya sahip olmasını sağlıyor. Bölüm boyunca Sam karakterinin gerçek hayatta ki mücadelelerini ve psikolojik durumunu izlediğimiz pilot bölümün, bizlere Bucky Barnes karakteri hakkında da çok fazla bilgi veriyor.
Hiç bir Marvel filminde yapılamadığı üzere bu dizide Bucky karakterinin yaşından ötürü sorunlarla karşılaştığı kuşak farkı konusunun oldukça iyi yansıtıldığını düşünüyoruz. Gerek Bucky'nin gördüğü kabuslar, gerek verdiği zararları telafi etmeye çalışma çabası ve gerekse kendi yaşına en yakın yaşlı insanlarla takılması, çok iyi bir şekilde yansıtılarak Bucky karakterine daha çok empati kurmamızı sağlamış.Sam'in kalkanı kabul etmeyerek bir simge olarak devlete bağışlamasının ardından, Amerika hükümetinin yeni Captain America diye tanıttığı ve kalkanı kendisine verdiği U.S. Agent karakterinin gözükmesi ile bölüm son buluyor. Diğer Marvel yapımlarına kıyasla daha gerçekçi olan Falcon and the Winter Soldier dizisinin tam anlamı ile özlenen Captain America: Winter Soldier havasında...
Pilot bölümünü oldukça başarılı bulduğumuz Falcon and the Winter Soldier dizisinin her bölümünün bu kalitede olmasını ümit ediyoruz. Tüm bunları göz önünde bulundurarak Falcon and the Winter Soldier dizisine 7.5/10 puan verdiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
Captain America'nın ölümünden ve ortada boş bir şekilde kalan Captain America ünvanından sonra gerçekleşen olaylara odaklanan dizinin, ikinci bölümü ile hikayeyi oldukça genişleterek ilginçleşiyor.
Pilot bölümü ile Disney+ platformun da en çok izlenen yapım olma ünvanını kazanan ve ikinci bölümüyle de çıtayı düşürmeyen Falcon and the Winter Soldier dizisinin incelemesine geçmeden önce, incelemenin ilk yarısının spoilersız, ikinci yarısının ise spoilerlı olduğunu belirtmemiz gerekiyor.
Pilot bölümü oldukça beğenilen Falcon and the Winter Soldier dizisinin ilk bölümü izleyicilere Sam ve Bucky karakterlerinin psikolojik durumlarını ve günlük hayatlarını anlatarak başlamıştı. Bu amacını başarıyla gerçekleştiren birinci bölüm, Sam'in devlete verdiği kalkanı Ajan John Walker'ın alması ve yeni Captain America ilan edilmesi ile son bulmuştu.
2. bölümü ile izleyicilere yeni Captain America olan John Walker'ı oldukça iyi tanıtmayı başaran dizi, Sam ve Bucky'nin beraber buluşması ile ikisinin arasında ki kimyayı güçlendirmeye başladı. İlk bölümde olduğu gibi aksiyon sahneleri yerine diyalogların ve karakterlerin ağırlıklı olduğu ikinci bölümün, aynı ilk bölümde olduğu gibi özlenen Captain America: Winter Soldier havasını başarılı bir şekilde devam ettiriyor. İki tane ana aksiyon sekansı barındıran 2. bölümün aksiyon sahneleri temelde oldukça başarılı duran fakat kameranın girdiği fantastik acılar ve sürekli kesilen sahneler yüzünden gerçekliğini kaybeden aksiyon sahnelerine dönüşüyor. Olabildiğince tek çekim yaparak tamamen kareografilerden oluşan bir aksiyon sahnesi yerine, izleyicilere sürekli kesilen ve değişen sahnelere sahip, gerçekliğini kaybetmiş aksiyon sahneleri sunulmakta. İyi temellere sahip olan bu aksiyon sahnelerinin Marvel filmlerinde olan aksiyon sahnelerinden kesinlikle daha kötü olmadığını belirtmek gerekiyor. Fakat kesinlikle daha iyi ve gerçekçi yapılabileceğini söylemeden geçmek istemeyiz.
Aksiyon sahnelerinin aksine diyalogların ve karakterlerin daha yoğun olduğu sahnelerde dizinin ilk bölümde olduğu gibi başarılı bir iş çıkarılmış. İzleyiciye Sam ve Bucky'yi daha iyi tanıtan 2. bölüm, tüm bunların yanı sıra Ajan John Walker karakterine de odaklanmakta. Yeni Captain America ünvanını ve kalkanı taşıyan kişi olan John Walker'ı, potansiyelini, motivasyonunu ve kişiliğini izleyiciye kısa ve öz bir şekilde anlatan ikinci bölümün, bu gayelerini çok iyi bir şekilde yansıtıyor