Anasayfa > Haberler > İnceleme: Beast

İnceleme: Beast

Film İnceleme 2 yıl önce İnceleme: Beast

Geçtiğimiz günlerde vizyona giren; posteri, fragmanı ve havası dahil neredeyse tüm reklamlarıyla beni kendinden soğutup önyargı oluşturmamı sağlayan film The Beast, vizyona girdi. Evet, normalde film, dizi ve kitap gibi eserleri tüketmeden önce onlara karşı önyargı oluşturmak yanlış birşey. Fakat bu durumda önyargı oluşturmamak elimde değildi. Film hakkında gördüğüm, izlediğim ve okuduğum her şey bana; bu film saçma sapan bi gişe filmi diyordu.  Düşünsenize; sloganı "Aileni kurtarmak için savaş!" olan bir film nasıl iyi olabilirdi. Tüm bunları gördükten sonra film hakkında kafamda direkt olarak; Klasik The Rock tarzı aile kurtarma filmi havası canlandı. Ardından filme gittim ve izledim...

İncelemenin başında filmi bu kadar gömdükten sonra; "Bu film beklediğim gibi değil, güzelmiş" dememi beklediniz değil mi? Hayır, değil. Tamam, kısmen haklı olabilirsiniz. Çünkü film beklediğim kadar kötü değildi. En azından filmi çeken kişilerin, gerçekten emek harcadığını görebildim. Filmin CGI ekibi, görüntü yönetmeni ve arka plan ekibi gerçekten uğraşıp emek vermiş. Ama filmin en kilit noktası olan senaryosunu yazan senaristimiz filmi tuvalette yazmış sanırım. Filmin senaryosu klişeydi. Bir gişe filminden Christopher Nolan kalitesinde bir senaryo beklemek tabiki doğru olmaz. Ama yine de filmin senaryosunun daha iyi olmasını beklerdim. Çünkü filmin geri kalan yerleri gerçekten fena değildi. Tamam, harikaydı demiyorum. Ama idare ederdi. Film Afrika'nın göbeğinde geçiyordu. Her zaman görmediğimiz manzaralar eşliğinde karakterlerimizi izlemek eğlenceli ve güzeldi. Filmin çoğu sahnesi uzun mentaj çekilmiş sahnelerdi. Set ekibi ve görüntü yönetmeni film için gerçekten emek harcamış. Adam en basit sahneden en aksiyon dolu sahneye kadar; çoğu sahneyi uzun mentaj çekmeye çalışmış. Tabiki 1917 kalitesinde bir şey değildi. Fakat yine de bir gişe filmi için kaliteli sahnelere sahipti. Aynı zamanda filmin ışıklandırmaları ve renkleri de bir gişe filmine göre idare eder derecesindeydi. Kan ve şiddet oranı dengeli, CGI'lar ise göze batmayan şekildeydi. Peki tüm bunlara rağmen ben bu filmi neden beğenmemekte ısrar ediyorum? 



Şimdi bu soruyu iki kelimeyle cevaplandırayım mı? Senaryo ve diyaloglar; Gerçekten çok sinir bozucuydu. Her gişe filminde olduğu gibi bu filmde de bolca mantık hatası vardı. Ama bir bütün olarak bakıldığında filmin en kilit noktaları o kadar kötü değildi. Mesela karakterlerimiz ormanda mahsur kaldığında bu mantıksız bir sebeple değilde, kabul edilebilir bir sebeple olarak karşımıza çıkmış. Yine aynı şekilde filmin finali de mantıken kabul edilebilir bir derecedeydi. Ama yine de filmin çoğu yeri mantık hataları ve bol bol saçma, boş ve gereksiz diyaloglarla doluydu. Bir karakter herhangi bir eylem yaptığı zaman, o yaptığı her eylemi diğerine anlatıyor. Arabada mahsur kalıyorlar. Dışarıda boğa gibi bir aslan var. Üstüne ortamı kaçak düşman avcılar basıyor. Ve baba olan karakter İdris Elba; arabadan çıkıp kaçak avcılardan birinin arabasını çakmak için hamle yapmak istiyor. Tamam diyorum, mantıklı bir hamle. Hızlıca gidip alırsa mantığa aykırı olmaz. Sonra adam bir anda konuşmaya başlıyor; "Ben şimdi buraya buraya gideceğim, bunu bunu yapacağım, sonra böyle böyle davranacağım, bu olursa bunu yapacağım ve 10 dakika içinde geleceğim". Sen zaten 5 dakikadır konuşuyorsun. Bu bir iki kere yaşansa sorun yok der geçerdim. Ama tüm film, bir film gibi değilde, bir sesli kitap gibi geçince insanın gerçekten çok morali bozuluyor. Bu da yetmezmiş gibi bok gibi yerlerde bok gibi konular konuşulmaya başlayınca, izleyici olarak sabrınız çok taşıyor. Örnek olarak şunu vereyim; babasıyla kız arabada oturuyorlar. Arabadan dışarı çıkamazlar, çünkü dışarıda aslan var. Belki bi ihtimal biri gelip bizi o yasaklı bölgede bulur da, kurtuluruz diye bekliyorlar. Derken babası kıza korkmaması için; "Korkma, söz veriyorum kurtulacağız" diyor. Kız da diyor ki; "Ben senin sözüne inanmıyorum, sen bi kere sözünü tutmamıştın". Gerizekalı, bu nasıl cevap, bu nasıl diyalog. Sonra bu ikisi başlıyor geçmişleri hakkında konuşmaya. Bakın konuşmasınlar demiyorum, yine bahsetsinler geçmişlerinden. Ama bu nasıl bir diyalog açılışı. Adam ne desin; aslan gelip bizi hamile bırakacak mı desin? Tabiki korkma kurtulacağız diyecek. Dediğim gibi, bu tarz şeyler bir iki kere yaşansa göz yumulabilirdi. Fakat tüm film böyle olunca gerçekten kalite çok düşüyor.

Dostlar, ben bu filmin harcandığını düşünüyorum. Sıradışı bir konuyu klişe karakterler ve bok gibi diyaloglar ile heba etmişler. Eğer gerçekten güzel bir senaryo yazılıp üzerine emek harcansaymış güzel bir film olabilirmiş. Fakat maalesef çoğu filmde olduğu gibi bununda potansiyeli yenmiş. Eğer olursa çok sıkıldıysanız ve sinemaya gitmek istiyorsanız belki zevk alabilirsiniz. Ama onun dışında, çoğu kişinin beğeneceği bir film olduğunu düşünmüyorum.


Yorumlar (0)