Anasayfa > Haberler > İnceleme: Aşıklar Bayramı

İnceleme: Aşıklar Bayramı

Film İnceleme 2 yıl önce İnceleme: Aşıklar Bayramı

Âşıklar Bayramı, 2 Eylül 2022 tarihinde Netflix'te yayımlanan, yönetmenliğini ve senaryosunu Özcan Alper'in üstlendiği, başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ve Settar Tanrıöğen'in paylaştığı dram türündeki Türk filmidir. Oyuncu kadrosunda ise Kıvanç Tatlıtuğ (Yusuf), Settar Tanrıöğen (Heves Ali), Laçin Ceylan (Zere Kadın), Erkan Can (Kul Yakup), Burcu Cavrar (Dilek Hemşire), Çetin Kemal Sarıkartal (Mamoş), Erkan Bektaş (Çavuş Bekir), Uğur Uzunel (Salim),Pınar Göktaş (Doktor Zehra), Şirin Ergüven Hamşioğlu (Meryem), Nihayet Şahin (Serap) gibi bir çok deneyimli ve ünlü isim bulunmakta. Yapım Kemal Varol'un aynı adlı romanından uyarlanmış bir filn olarak Netflix'de yer almakta. 

Filmimiz eski bir kamera karşısında poz veren baba ve oğul ile başlıyor ve o anda o oğlun kim olduğunu bariz bir şekilde anlıyorsunuz. Tabi ki Kıvanç Tatlıtuğ'dan başkası değil. Daha sonra elinde avukat önlüğü ile Yusuf'u görüyoruz. Bir gece ansızın kapısına gelen babası ile şok oluyor. 25 yıl boyunca arayıp sormayan babası hasta bir biçimde 1 gece kalmak için izin istiyor. Babasını evine alan Yusuf ertesi gün babasının tahlillerini bulunca babasının hasta olduğunu öğreniyor. Hasta haline rağmen Kars'a gidip Aşıklar bayramına katılmak isteyen Heves Ali yollara düşüyor ama Yusuf tek gitmesine izin vermeyip babasını götürmeyi teklif ediyor. Hikayemiz de böylece şekillenmeye başlıyor. Bu yolculuk ile Yusuf 25 yıldır içinde tuttuğu feryatları ve travmaların hesabını babasına soruyor. Kırşehir'den başlayan yolculuk adım adım anadoluyu hem de en çıplak haliyle Kars'a kadar gözler güne seriyor. Bir anadolu insanı olarak ayrıca memleketime bir yolculuk yapılması beni bu filme ayrıca çekti. Küçüklüğümde bir çok kez gördüğüm aşık atışmalarının dinleyen ve söyleyen insanlarda nasıl etkiler bıraktığına kendi gözlerimle şahit olmuştum. Her bir adımda acı, karınca misali bulunan bu toprakları ifade ederken de bol bol dram içeren diziyi aynı oranda dolu gözler ile izliyorsunuz hatta sonunda dran dozu artarak tüylerinizi diken diken ediyor. Filmin daha ilk sahnesinden beri göğsümde bir yumru ile izlememe sebep olan bu dram bazen çok fazla gelebiliyor. 



Oldukça deneyimli isimlerin bulunduğu filmde iki başrolde karakterin hakkını dibine kadar veriyor. Kıvanç Tatlıtuğ her rolünde bir kademe daha yükselerek bizleri kendine hayran bırakırken Yusuf'un acısını, travmalarını buram buram hissettiriyor. Settar Tanrıöğen ise sadece sessizliği ile bile size paragraflarca duygu anlatabiliyor. Bunu yanında diğer yan rollerdeki oyuncularımız en az başroller kadar başarılı bir şekilde rollerini oynuyorlar. Hatta figüran oyuncular bile rolün hakkını vermiş durumda. Oyunculuk konusunda da fire vermeyen film sizi adeta kendine bağlıyor. 

Anadolu da geçtiğinden bahsettiğimiz film kötü çekim açılarına bile sahip olsa o bozkırın güzelliği her şeyi güzelleştiriyor ama merak etmeyin filmimizin çok güzel ve başarılı çekim açıları, mükemmel perspektifleri ve bakmaya doyamayacağınız sahneleri bulunuyor. Zaten tüm konusu müzik üzerine olan filmde türküler de tam anadolu türküleri olmuş. Yeni neslin pek anlamasa da eski toprakların dinlerken geçmişe döneceği türden türküler bulunmakta. Birçok kez bağlamaların kulakların pasını sildiği film benim fikrimce daha fazla müzik daha fazla türlü kullanabilirdi oldu. 

Kısaca demem o ki Aşıklar Bayramı 1 saat 40 dakika boyunca gözünüzden yaşın, kulağınızdan türkünün eksik olmayacağı, güzel oyunculukları olan bol drama banılmış bir film olmuş.


Yorumlar (0)