Anasayfa > Haberler > İkinci Dünya Savaşından Bir Hikaye: Göremediğimiz Tüm Işıklar

İkinci Dünya Savaşından Bir Hikaye: Göremediğimiz Tüm Işıklar

Dizi İnceleme 5 ay önce İkinci Dünya Savaşından Bir Hikaye: Göremediğimiz Tüm Işıklar

Oyuncu kadrosunda usta oyuncu Mark Ruffolu ve Dark dizisinden tanıdığımız Louis Hofmann gibi isimleri barındıran Anthony Doerr'in aynı adlı romanından uyarlanan Göremediğimiz Tüm Işıklar (All the Light We Cannot See) mini dizisi, Peaky Blinders dizisinin de yazarlığını üstlenmiş olan Steven Knight tarafından kurgulandı. Dizinin yönetmenliğini ise Free Guy, Stranger Things ve Müzede Bir Gece serisi gibi filmlerinde yönetmen koltuğunda gördüğümüz Shawn Levy oturmaktadır. Bilindik ve sürprizler isimlerin bir arada yer aldığı bu mini dizisi Netflix için 4 bölüm olarak hazırlandı ve platformdaki yerini aldı. Gelin beğeni toplayan bu yapıma spoilersız bir biçimde göz atalım.

Dizimiz artık yavaş yavaş sonuna gelinmekte olan II. Dünya Savaşı'nın işgal edilmiş ülkelerinden biri olan Fransa'nın Kuzeybatısındaki küçük yerleşim yeri olan Saint-Malo'da geçiyor. Müze'de görevli olan babası ile birlikte Paris'te yaşayan ve görme engeli bulunan Marie-Laure karakterini bu dizi ile birlikte ilk kez kamera karşısına geçmiş olan Aria Mia Loberti canlandırıyor. Çocukluğunu her akşam radyosunun başına geçerek kendisini Profesör olarak tanıtmakta olan ve çocuklar için oldukça ilgi çekici konularda bilgiler vererek hikayeler anlatan bu adamı merakla dinleyerek geçiren Marie-Laure, babasının nazilerin eline geçmesini istemediği oldukça değerli bir taşı koruyabilmesi adına onunla birlikte Paris'ten Saint Malo'ya amcasının yaşadığı yere gitmek zorunda kalır. Evine mecburen gelmek zorunda kaldıkları Etienne amca ise eski bir savaş kahramanıdır. Savaş meydanlarında yaşamış olduğu şeyler sebebiyle psikolojik sorunlar yaşayan Etienne, kendini eve kapatmış tüm zamanını çatı katında geçiren bir adamdır. Marie, büyük bir umut ile geldiği bu evde bir süre sonra yapayalnız kalacaktır.

Çocuklara ilgi çekici şeyler anlatan ve umut veren Profesör yalnızca Fransa'dan değil Avrupa'nın farklı yerlerinden de dinleniyordu. Bu yerlerden biri de savaşın karşı cephesi olan Almanya idi. Louis Hofmann'ın hayat verdiği Werner Pfennig karakteri anne ve babasını daha küçük yaşta kaybetmiş kız kardeşi ile bir yetimhanede yaşamaktadır. Werner öyle zeki bir çocuktur ki atılmış hurdalardan bir radyo yapmış ve Avrupa'nın farklı noktalarından gelen radyo sinyallerini bulmayı başarmıştır. Bu dahi çocuk savaş zamanına gelindiğinde naziler tarafından bulunmuş ve eğitilmiştir. Nazi eğitim kampında yaşadığı zorluklara da şahit olduğumuz Werner, farklı yapımlarda gördüğümüz oldukça zeki ama silik, çelimsiz ve güçsüz karakterlerin aksine ayakta kalmak konusunda da oldukça iyi bir performans göstermiş ve almış olduğu eğitim neticesinde Fransa'ya kaçak radyo yayınlarının tespiti için gönderilmiştir. Werner'in bu görevi yıllarca dinlediği o sesin geldiği frekanstan yeniden ses duyması ile farklı bir boyut kazanacaktır. Werner, duyduğu bu ses ile birlikte oldukça büyük bir yükü omuzlarına alacaktır.

Konu II. Dünya Savaşı olduğunda gözlerimiz hiç kuşkusuz acımasız bir Alman subay arıyor. Christoph Waltz'un canlandırdığı Hans Landa karakteri ile en parlak günlerinin yaşamış olan bu rolü dizimizde Reinhold von Rumpel karakterine can veren Lars Eidinger canlandırıyor. Görevini kendi çıkarları için oldukça mükemmel bir şekilde suistimal eden acımasız yani tam da olması gerektiği gibi bir karakter olan Rumpel, değerli taşlara dair bilgileri neticesinde Fransa'ya gelmiştir. Ancak karakterimiz bu macerada yalnızca değerli bir taşın  değil aynı zamanda bir efsanenin peşindedir. 



Aktif bir savaş sahnesi göremesek dahi savaşın yaşandığı bölgenin gelmiş olduğu yoksulluk seviyesini ve savaşın tüm acımasızlığını bir kez daha gözler önüne seren bu dizi ile birlikte kendimizi her bölümünde farklı bir soruya cevap ararken buluyoruz. Profesör gerçekte kimdi, Marie'nin babası ve amcası neden ortadan kayboldular, bu değerli taşın diğerlerinden farklı olmasının sebebi neydi ve en önemlisi görme engelli genç bir kız tek başına bir savaşa nasıl etki edebilir?


Yorumlar (0)