Anasayfa > Haberler > Çerezlik Bir Aile Filmi: Hotel Transilvanya 4
İlk defa 2012 senesinde karşımıza gelen Hotel Transilvanya serisi, hem yetişkinlere hemde çocuklara hitap eden esprileri ve ilginç konsepti ile fazla beğenilmişti. Ardından ana hikayeyi devam ettiren 2. ve 3. filmler çıkmış, fakat iki filmde ilki kadar başarılı olamamıştı. Aradan geçen onca sene sonra geçtiğimiz günlerde serinin 4. filmi olan Hotel Transilvanya: Transformanya, Amazon Prime platformu üzerinden izleyiciler ile buluştu. Ve bende sizlere bu filmi spoilersız bir şekilde anlatmak, filmi incelemek ve filmin hatalarını aktarmak üzere klavye başına geçtim.
Transformanya filmini incelemeye geçmeden önce, sizlere önceki filmler hakkında ki düşüncelerimi aktarmak isterim. Ben ilk filmi çıktığı sene izlemiş ve izlerken de fazlaca zevk almıştım. Film her ne kadar Pixar kalitesinde bir animasyon filmi olmasa da, eğlenceli ve çerezlik bir filmdi. Ardından ikinci filmi izlemiş ve ilk filme kıyasla, ikinci filmi daha kötü bulmuştum. Üçüncü film çıktığında ise filmi hiç beğenmemiş, ve serinin her çıkan filmiyle daha da kötüye gittiğini düşünmeye başlamıştım. Geçtiğimiz günlerde çıkan 4. filme ise, bu sebepten ötürü çok soğuk bakıyordum. Filmin çok kötü olacağını, hiç bir özgün özelliğinin olmayacağını, tamamen çocuklara hitap eden, basit esprilere ve hikayeye sahip olan bir film olacağını düşünmüştüm. Tüm bu düşünceler ve önyargılar ile filmi izledikten sonra ise garip bir şey oldu; filmi izlerken zevk aldım. Evet, film özgün değildi, evet filmin hikâyesi çok basitti, konusu klişe ve esprileri o kadar iyi değildi. Ama ne oldu, nasıl olduysa film bana eğlenceli gelmişti. İsterseniz gelin filmin hatalarına ve tüm bu hatalara rağmen nasıl eğlenceli olabildiğine değinelim.
Serinin dördüncü filmi, isminden de anlaşılabileceği üzere karakterlerimizden bazılarının insana, bazılarının ise canavara dönüşmesini konu alıyor. Ardından karakterlerimiz bu durumu düzeltmek amaçlı bir yolculuğa atılıyor ve böylece film bir yolculuk hikayesi olmuş oluyor. Öncelikle şunu söylemeliyim ki; filmin sonu tahmin edilebilirdi. Filmi izlerken filmin mutlu bir sonla biteceğini, bu yüzden de olan tüm olayların düzeleceğini bilerek izliyorsunuz. Fakat bunu bilmenize rağmen hikaye size zevk vermeyi başarıyor. Bunun sebebi ise, karakterlerin güzel yazılmış olması ve karakterler arası iletişimin kaliteli olması olarak açıklanabilir. Bu durumu şöyle örneklendirsem daha anlaşılır olur; Hız trenine bindiğiniz zaman, trenden düşmeyeceğinizi ve trenin 5 dakika sonra duracağını bilerek binersiniz. Fakat o 5 dakika boyunca eğlenirsiniz. Çünkü tren eğlencelidir. İşte Hotel Transilvanya'nın hikayeside aynen böyleydi.
Şimdi gelelim filmin esprilerine, diyaloglarına ve diğer detaylarına. Ben filmdeki esprilerin bazılarına güldüm, bazılarına ise gülmedim. Ama hiç bir espri bana "Ah, bu çok bayat ve hiç komik değil" etkisi yaratmadı. Filmde ki esprilerin bazıları sözlü, bazıları ise olay espriydi. Şahsen ben olay esprilerini, sözlü esprilere kıyasla çok daha beğendim. Filmin diyalogları ise, ne fazla kötüydü ne fazla iyiydi. Olabildiğince kısa ve öz diyaloglar hazırlanmaya çalışılmış. Fakat araya gereksiz sözler ve sahnelerde eklenmiş tabi. Bu sebeple filmin diyaloglarına karşı nötr bakıyorum. Bunun dışında filmin renkleri, serinin diğer filmlerinde olduğu gibi güzeldi. Sinematografinin ise yine ortama kalitede olduğunu söyleyebilirim. Kötü değildi, ama iyi de değildi.
Sonuç kısmına gelecek olursak; şahsen ben Otel Transilvanya 4 filmini izlerken eğlendim. Bir Pixar filmi kalitesinde değildi. Ama kötü bir filmde değildi. Bence film, ailecek izlenebilecek, izlenirken eğlenilebilecek ve izledikten sonra unutulabilecek bir filmdi. Film hem yetişkinlere hemde çocuklara hitap etmeye çalışan, ama bunu kısmen başararak daha çok çocuklara hitap eden bir yapım olmuş. Esprilerin daha zekice, sahnelerin daha sanatsal ve hikayenin daha derin olmasını isterdim. Fakat böyle olmamış. Bu yüzden de film belli bir kalitenin üstüne çıkamamış. Eğer fazla boş vaktiniz varsa ve ailenizle/çocuğunuzla film izlemeniz gerekiyorsa, Hotel Transilvanya: Transformanya'nın doğru film olduğunu söyleyebilirim.
