Anasayfa > Haberler > Bir Uzay Serüveni İncelemesi: Halo
Yaklaşık 20 yıldır hayatımızda olan bir oyunun dizi uyarlaması geçtiğimiz haftalarda karşımıza geldi. Hem de çok başarılı olacağını beklemediğimiz bir platformda gerçekleşti. Bahsettiğimiz oyun Halo…
2001 yılında piyasaya sunulan ilk Halo oyunu ile insanlar yeni bir “first person” oyunu ile tanışmış oldu. Hakkında çok fazla şey bilinmeyen yaratıklara karşı, güçlendirilmiş askerlerin savaşını anlatıyordu. Oyun sevildi ve uzun yıllar devam serileri ile serüvenini devam ettirdi. Geçtiğimiz yıllarda yükselen dijital platformlarla birlikte, başarılı birçok filmden tanınan Paramount Pictures kendi platformu için projeler üretmeye başladı. Bunlardan birisi Halo’nun dizi uyarlamasıydı. Çalışmalar başlandı, yeni hayata giren Paramount+ üzerinde yayınlanmaya başladı. İşte o gün ben bir seriye tutuldum.
Öncelikle belirtmem gereken bazı konular var. Çok fazla Halo oyunu oynamadım ve hikayesi hakkında diğer oyuncular kadar bilgi sahibi değilim. Sadece bazı popüler kültür göndermelerini biliyorum, daha fazlasını değil. Bu yüzden bu seri benim için tamamen bir bilinmezlikle başladı. Buna pişman değilim çünkü her hafta heyecanla beklediğim bir dizi izliyorum. Doğru yada yanlış anlattıklarını düşündüğüm herhangi bir bilgiye de sahip değilim. Bu bilgileri netleştirdikten sonra incelemeye başlamanın zamanı geldi.
Dediğim gibi ben bu hikaye hakkında bir şey bilmiyorum. Dizinin ilk dört bölümünü izledikten sonra bilgi eksikliği hissettim mi? Kesinlikle hayır. Hikaye sıfırdan başlıyor ve kullanıcıya tüm bilgileri yavaş yavaş veriyor. Geçmişe yapılan göndermeler, karakterler arasında geçen bilgilendirici replikler sayesinde dizi sizi içine çekmeyi başarıyor. Sadece ilk on dakikalık bölümü atlatmanız gerekiyor çünkü bu kısımda pek başarılı bulmadığım oyunculuklar ve oldukça yapay kalan bir senaryo var. Devamında ise bu sorun ortadan kalkıyor. Bir anda kendinizi diğer bölümleri beklerken görüyorsunuz. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise ilk iki bölümde büyük bir gizem yaratmayı başarabilmiş olmalarından kaynaklanıyor. Bu tip gizem unsurları seyirciyi ekran başında tutuyor. Eğer benim gibi hikayeyi bilmiyorsanız o zaman merakınız artıyor. Aklınıza birçok soru geliyor ve bu sorulara cevap bulmak için haftalarca bölümleri bekliyorsunuz. Bu konuda Halo serisinin yarattığı gizemi tebrik etmek gerekiyor.
Seyirciyi konuya çektiktiyseniz şimdi en büyük sorun karşımıza çıkıyor. Seyircinin heyecanını yükseklerde tutabilmek için başarılı sahnelerin üretilmesi, oyunculuklar ve müziklerle de b u sahneleri desteklemeleri gerekiyor. Bu konuda başarılı oldukları söylenir mi? Evet, bu konuda da başarılı olmuşlar. Konu dizi yapmak olunca genellikle yapımcılar bir film kadar önem vermiyor. Bir filmin getirdiği kazancı elde edemeyeceğini bildikleri için de çok fazla bir bütçe ayırmıyorlar. Ancak dijital platformların gelmesi ve pandeminin yarattığı etki ile işler artık öyle ilerlemiyor. Halo dizisinde beklemediğim kadar güzel CGI ile karşılaştım. Üst düzey iyi olduğu söylenemez çünkü bazı kısımlarda CGI çok kötüleşiyor ve kötü bir tebessüm ediyorsunuz. Ama genele baktığınızda bir diziden beklediğinizin üstünde bir CGI ile karşılaşıyorsunuz. Paramount, bu zamana kadar CGI’ı çok iyi olan film projelerini gerçekleştirdi. Bunu kendi platformunda yayınlanacak bir dizide de uygulaması açıkçası hoşuma gitti.
Hikayesi başarılı, grafikleri başarılı peki bunları etkileyici müziklerle destekliyorlar mı? Bu sorunun cevabı da evet. Hikaye biraz mistik konuları anlattığı için müzikler de bunu destekleyecek şekilde yapılmış. Hatta bazı sahnelerde uzun zamandır Halo ile eşleşen müziğe de yer verilmiş. Bu hem seyirciler için güzel bir müzik olarak görünürken aynı zamanda uzun zamandır Halo oyunlarını oynayanlar için de sürpriz niteliğinde olmuş. Öyle ki bazen bu müzikler tüylerinizi diken diken edebiliyor.
Halo ve onunla bütünleşen karakterimiz Master Chief’i ise çok tanınmasa da Pablo Schreiber canlandırıyor. Kendisini 13 Hours: The Secret Soldiers of Benghazi ile tanımıştım. Pablo, asker karakterlerini canlandırırken oldukça başarılı performanslar sergiliyor. Bu yüzden Halo dizisi için gayet doğru bir tercih olmuş. Çok üst düzey bir oyunculuk sergilemiyor ancak karakterin hakkını da veriyor.
Dizi ile alakalı çok bir olumsuz yön bulunmuyor. Bunlardan en büyüğü CGI’ın ara sıra kötü göründüğü sahnelerin olması ancak bunun sebebini de anlıyorum. İnsanların geliştiği bir gelecek zamanda, uzaylılar ile savaşın olduğu, gezenegenler arası yolculuğun yapıldığı bir proje yapmak istersenin bu tip sorunlar karşınıza çıkacaktır. Bunun dışında dediğim gibi çok kötü konuşamayacağım. Oyunu daha önce oynayan ve halo hayranı seyircilerden çok olumlu yorumlar görmedim. Bunun en büyük sebeplerinden birisi ise oyunda gördükleri hikayenin berbat edildiğini düşünmelerinden kaynaklanıyor. En basit örneği vermek gerekirse Master Chief’in yaklaşık 20 yıldır yüzü gösterilmiyor ancak dizi bunu ilk bölümden gerçekleştirdi. Başrollerden birisi olan Kwan karakterinin daha derin bir hikayeye sahip olduğu söyleniyor ancak dizi Kwan üzerinde dursa da bu hayranların istediği kadar çok değil. Ayrıca henüz çok fazla aksiyon görmemiş olmaları da dizi hakkında kötü düşünmelerine sebep oluyor. Ama 20 yıl yüzü bilinmeyen maskeli bir adamı dizi yapamayacaklarını, yaptıkları her bölümde devasa aksiyon sahnelerinin olacağını, CGI’ların sanki gerçekmiş gibi durmasını beklemek biraz garip duruyor.Şahsen benim için gayet başarılı bir dizi oluyor ve umarım bunu devam ettirebilirler. Umarım herkesin hoşuna gidecek bir dizi olur.