Anasayfa > Haberler > Bir Oyun Uyarlaması Film: Süper Mario Kardeşler
Küçükken en çok hangi oyunları oynadınız diye sorsam galiba çoğu kişi aynı cevabı vericek. Müziğini mırıldansam anında oyunu tahmin edecek. Çok zor ipuçları versem bile kolaylıkla tahmin edebileceğiniz bir oyun geçtiğimiz günlerde filme uyarlandı. Seslendirmesini de birçok filmden yanıyabileceğiniz gibi Galaksinin Koruyucularında başrol oynamış olan Chris Pratt yapıyor. İşte o film, Mario…
Nintendo’nun Mario ve Luigi kardeşleri, son yıllarda sinema tarihinin en başarılı animasyon serisi olan Çılgın Hırsız ve Minyonlar gibi çok sevilen animasyon filmlerini beyaz perdeye taşıyan Illuminationa’a getirmesi çok yerinde bir karar olmuş. Hitap ettiği kitlede bıraktığı etkiyi düşünürsek, 14 Nisan’da beyaz perdeye gelecek olan bu animasyon senenin en çok beklenen filmlerinden biri olabilir.
Şöyle ufaktan filmde kimler ne yapıyor bahsedeyim ondan sonra filmin seyircilerde oluşturduğu etkiyi ve çalkantılı olayları anlatacağım. Yönetmenliğini Teen Titans Go! Ve Teen Titans’tan gördüğümüz Aaron Horvath ve Micheal Jelenic, senaryosunu ise Minyonlar 2: Gru’nun yükselişinde gördüğümüz Matthew Fogel üstlenmiş. Seslendirmede ise Chris Pratt Mario rolünde, Anya Taylor-Joy Princess Peach rolünde, Charlie Day Luigi rolünde, Jack Black Bowser rolünde, Keegan-Michael Key Toad rolünde, Seth Rogen Donkey Kong rolünde Fred Armisen, Cranky Kong rolünde, Kevin Michael Richardson Kamek rolünde ve Sebastian Maniscalco Spike rolünde.
Tesisatçı olma hayalinde olan Mario ve Luigi kardeşler tam zamanlı işlerini bırakıp kendi işlerini kurmaya kalkışmışlardır. İlk zamanlar başarılı olamayan Mario ve Luigi, kendilerini kanıtlamak isterler. Tam bu sırada da Brooklyn şehrinde büyük bir arıza olmuştur. Bu arızayı gören Mario ve Luigi, Brooklyn’e giderler fakat yaşadıkları olaylar hiç düşündükleri gibi gitmez. Şehri kurtarıp adlarını duyurmaya çalışırken kendilerini mantar dünyasında bulurlar. Maalesef ki yolları ayrı düşmüştür Mario dünyanın iyi kısmındayken Luigi ise kötü kısmında kral Bowser’ın esiri olmuştur.Animasyona göre Mario her daim Luigi’yi korumaktadır. Bundan dolayı, Luigi’yi bulmak isteyen Mario, Prenses Peach’den yardım istemiştir. Beraber komşu krallık olan Kong’ların yanına yardım istemeye gitmişlerdir ve orada karşımıza ,benim de favori karakterim olan, donkey kong’la tanışmışlardır. Tanıştıktan sonra yaptıklarıyla Bowser’ı nasıl yendiklerini görüyoruz filmin devamında da.Prenses Peach ise oyunun aksine kurtarılması gereken bir prenses değil. Mantar dünyasının prensesi daha cesaretli ve daha feminen. Kurtarılmaya muhtaç biri olarak görmüyoruz. Aksine, Luigi’yi Bowser’ın elinden kurtarmakta Mario’dan daha başarılı ve güçlüdür.
Tamam şimdi tam anlamıyla konuşmaya başlayabiliriz. “Mario filmi çıkıyor” haberinden sonra oyunun hayranları heyecanlanmaya başladı. Ancak canları çok kısa süre içerisinde sıkılacaktı çünkü Mario’yu Chris Pratt’in seslendireceğini öğrendiler. İşte bu noktada olaylar karıştı. Chris Pratt sevilen bir oyuncu olmasına rağmen sanırım hayranlar Mario’yu Chris Pratt’den daha çok seviyorlardı ve Chris Pratt’in sesinin karaktere oturmayacağını düşünüyorlardı. Bu haberden sonra Chris Pratt’in gördüğü bu saçma baskıyı daha önce kimse görmedi. Yani Johnny Depp ve Amber Heard’ün arasında geçen dava bile bu kadar olay olmamış olabilir. Ülkemizde pek gündem olmamış olsa da Chris Pratt cidden zor bir dönem atlattı. Forumlarda, Reddit’de Twitter’da dahil olmak üzere aklınıza gelen tüm platformlarda dalga geçildi. Chris Pratt bu baskılardan dolayı çıkıp “Elimden gelenin en iyisini yapacağıma emin olabilirsiniz” diye açıklama yapmak zorunda kaldı. Peki sesi filmde nasıldı? Bana göre gayet iyiydi. Hiçbir eksiği yoktu. Zaten Mario oyununda da karakterin sesi yoktu. İnsanlar kafasında nasıl bir Mario oluşturmuş olmalı ki Chris Pratt’i seslendirme için layık görmedi anlayamıyorum.
Az önce bir paragrafta yazdığım şey filmin kendisi. Evet, çok büyük bir beklenti ile gidilecek, sizi ters köşeye yatıracak bir hikayesi yoktu. Böyle bir şeyi bekleyemezsiniz zaten. Oyun hikayeden çok mekanikler üzerine kurulmuşken, bu oyunun filmini yapmaya kalkarsanız sadece eğlenceli sahneler göstermek zorunda kalırsınız çünkü kılıf uydurabileceğiniz çok güzel bir hikaye yazamazsınız. Şöyle özetlemem gerekirse; Tetris filmi çok iyiydi ve herkesin Tetris filmini izlemesini öneriyorum. Oyun içeriğin film yapmaya kalksaydınız gökten düşen taşları anlatan sıkıcı bir hikaye ortaya çıkardı. Ancak ilgi çekici bir arkaplan hikayeniz varsa o film tadından yenmez. Tetris filmi de mükemmel bir arkaplan hikayesine sahip olan bir filmdi ancak Mario değildi. Mario filmi ise hikayeden çok eğlenceli dakikalar izleten bir film.
Süper Mario Kardeşler filminin müziğini, Hızlı ve Öfkeli 9, Transformers: Prime, Kartal Göz, Cehennem Melekleri üçlemesi, Iron Man 3 dahil olmak üzere 100’ün üzerinde film için beste müzik yapan ünlü besteci Brian Tyler üstlenmiş. Çok uzun zamandır hiçbir yapımda bu kadar nokta atışı şarkı seçimi görmemiştim. Filmin en sevdiğim taraflarından birisi de kesinlikle müziklerdi. Tam yerinde ve konulması gereken yerlere konmuş.
Bir diğer en sevdiğim kısım ise, Illumination’un muazzam başarısı... Illumination bu animasyon filmi sayesinde bizlere resmen görsel şölen yaşattılar diyebilirim. Gerek karakterlerin yüzleri olsun gerek oyun unsurları olsun çok başarılı çizilmiş. Tam olarak görsel şölen yaşadığım kısım ise gökkuşağı kısmı oldu. Gökkuşağı yolundan kötü krallığa giderkenki aksiyon çoğu çocuğu geçtim beni bile heyecanlandırdı.
Filmin ilk başlarında ‘evet yetişkinlere uygun bir film olmuş.’ Diye düşünmemi sağlasa da ortalarına doğru çocuklara daha uygun olduğunu gördüm. Amaç bir hikaye anlatmak değil de çocukları eğlendirmek gibi olmuş biraz. Buna rağmen, gayet keyifle ve merak ederek izledim filmi.
Görsel olarak sizi büyülese dahi senaryo olarak çocuklara dahi basit kalabilecek bir düzeyde. Küçük çocuklarla beraber hafta sonu etkinliği yapabileceğiniz, çerezlik bir film olmuş.