Anasayfa > Haberler > Bir İlginç Film: Cruella
1980 kuşağının yakından tanıdığı 101 Dalmaçyalı adında bir çizgi film vardır. Belki bir çoğunuz da bu çizgi film serisini görmüşsünüzdür. Dalmaçyalı köpeklerin Cruella de Vil isimli kötü karakter ile olan maceralarını anlatıyordu. Çizgi film serisinin başlaması 1961 yılında olmuştu ve çok sevilen bir çizgi filmdi. Yıllar sonra 101 Dalmaçyalı filme dönüştü ve 1996 yılında “101 Dalmaçyalı” ismi ile karşımıza geldi. Ancak film, çizgi film kadar beğenilmemişti. Yapımcı firma ise yeni bir film konusunu düşünmek dahi istemedi ta ki 2020 yılına kadar...
Aslında romandan uyarlanan ama bir çoğumuzun sadece çizgi filmde gördüğü Cruella de Vil isimli bir kötü karakterin olduğunu söylemiştik. Son yıllarda iyi karakterlerin filmlerinden çok kötü karakterlerin hayat hikayesini anlatan filmler gündemde olduğu için yapımcı firma Disney, Cruella de Vil’in ana karakter olduğu bir film yapmak için kolları sıvadı. Filmin haberi Türkiye’de pek duyulmasa da uluslararası film camiasında oldukça konuşuldu. Çünkü hem insanların büyüdüğü bir çizgi film karakterini -aslında romandan uyarlama- sinema ekranlarına görecek olması hem de bu karakteri iki oscar ödüllü Emma Stone’un canlandıracak olmasıydı. Uzun ve heyecanlı bekleyişin ardından film Disney+ üzerinde yayınlandı. Tabiki filmi izlemek için Disney+ üyeliğinin üzerine 29.99$ gibi bir ekstra ücret istendi. Yani filmin zararının bir şekilde karşılanması gerekiyor çünkü film yaklaşık 200 milyon dolar gibi bir bütçe ile yapıldı. Peki o bütçeye ne mi yapıldı. Kadroya çok fazla ünü oyuncu sokuldu, CGI’lar yapıldı ve devasa setler kuruldu demek isterdik ama bütçenin çoğu filmin geçtiği 80’leri anlatacak müzikler ve kıyafetler için harcandı. Peki buna değmiş mi? Evet ama bunun acısı izleyicilerden çıkarılmamalı diye düşünüyorum. Peki film nasıldı? Neler iyiydi veya kötüydü?
İncelemeye önce spoilersız olarak başlayacağım. Spoiler vermeden yaptığım incelemelerde genelde sizleri filmi izlemeye yönlendirmeyi planlarım çünkü her filmin insan kültürüne bir artı olduğunu düşünürüm. Bu film de onlardan birisi aslında… İlk olarak bahsetmek istediğim şeyler müzik ve kıyafetler çünkü bütçenin büyük kısmı buralara ayrılmış. Film 80’li yıllarda geçiyor ve buna uygun kıyafetler, arabalar ve müzikler kullanmaları gerekmiş. Ve açıkçası filmi izlerken o hissiyata giriyorsunuz. Müzikler film içerisinde güzel kullanılmış ancak yeteri kadar fazla değildi. Müziklerin ve kullanıldığı sahneler sizlere keyifli dakikalar yaratıyor. Oyunculuklar konusunda tek oyuncu üzerinden gidilmiş. Tüm büyük olaylar sadece Cruella de Vil karakterini etkilediği için karakteri canlandıran Emma Stone oldukça emek harcamış gibi görünüyor. Canlandırırken çok zorlandığı karakterlerden birisi değil ancak duygu geçişlerini ve karakterin çift ruh halini seyirciye güzel bir şekilde aktarabiliyor. Emma Stone dışında kalan oyunculuklar orta seviyede ilerliyor ve üst düzey bir şey göremiyoruz. Şimdi en önemli kısıma geldik. Filmin konusu nasıldı? İzlenebilir mi yoksa izlenemez mi? Bu konuda olaylar biraz çelişkili. Filmin öyle bir konusu var ki, “film iyi miydi yoksa kötü müydü?” çelişkisine düşüyorsunuz. Filmin konusu sizi çok açacak bir konu değil. Son dönemde çıkan on filmden beşinde olduğu gibi bir intikam, hırslanma ve karakterin gözünü açması kurgusunda yapılan bir film olmuş. Bu ana temanın dışında bize sunulanlar filmin iyi mi kötü mü olduğunu belirliyor. Bu film için de bu geçerli. Çok ince çizgide olan nadir filmlerden birisi de bu film aslında. Çünkü herkese hitap etmeyen ancak hitap ettiği kitle için oldukça iyi olan bir film olmuş. Filmin ana karakteri moda tasarımcısı olmak isteyen bir karakter ve moda tasarımının zirvesi olmak istiyor. Şu cümle bile bazı kişilerin filmi izlememesine sebep olacaktır. Dolayısıyla film herkese hitap etmiyor ancak filmin başarısını bu durum çok etkilemez. Filmi konu ve olaylar bakımından çerezlik güzel bir film oluyor. Hikaye uzatılmak ve devam filmi yapılmak istense başarılı olmaz. Genel olarak bir toparlamak gerekirse film moda ve 80’ler konseptli olduğu için herkese hitap etmeyebilir ancak izleyenler için keyifli zamanlar geçirmenizi sağlayacaktır.
Bu kısımdan itibaren filmi izlediğinizi veya spoiler’ın sizi etkilemediğini varsayarak ilerleyeceğim. Filmin herkese hitap etmediğini söylemiştim ben de bu kişilerden birisiyim ancak filmi izlemeyi de çok istiyordum. Fragmanın yarattığı heyecan, çizgi filmden tanıdığım bir karakteri sinemada görecek olmam ve Emma Stone’un filmlerini sevmemden dolayı filmi izlemek istedim. Filmin konusu 80’li yıllarda moda tasarımcısı olmak isteyen genç bir kızı konu ediniyor. Ancak karakterin doğumundan itibaren başlayan entrikalı olaylar kızın hayatını değiştiriyor. Baron ve Baroniçe’nin ilk çocuğu olan ama bunu bilmeyen karakterimiz; babasından aldığı iyilik ile ve annesinden aldığı kötülüğü ile kısmen yaşayan yin yang olmuş. Karakterimizin saçları da bunu temsil eder nitelikte siyah ve beyaz şeklinde çıkmakta. İyi ve kötü karakterleri içerisinde barındırıyor ancak Baroniçe’nin onu kabul etmemesi ve doğar doğmaz öldürmek istemesi onu zorlu bir hayata itmiş. Bir şekilde yaşamayı başaran ve Baroniçe’den intikam almaya çalışan karakterimizin maceralarını görüyoruz. Macera dediysem yanlış anlamayın bu maceracık. Çünkü kabul etmek gerek ki filmde macera ve aksiyona dair değerlendirebilecek bir şey yoktu tabi bunda filmin hikaye tabanlı olması da bu durumu etkiliyor.
İyi olan şeylerin iyi olduğunu söylemeye burada da devam edeceğim ama yapımcılara şöyle bir isyanda bulunmam gerekiyor. “Filme 200 milyon dolar harcadınız ve filmdeki tek CGI sahnesini kötü mü yaptınız?”. Evet filmde hikayenin doruk noktasında yani Cruella’nın ölüp ölmediğini göreceğimiz sahnede bir paraşüt açılıyor işte bu noktada facia başlıyor. Paraşüt kullanımı, İndiği yerde sürekli köpüren deniz, suyun içinde duruşu oldukça kötü bir işti. Tamam gerçekten uçurumdan aşağı itelim demiyorum ama o kadar bütçeyle yapılan filmde başarısız bir CGI sahnesini yani tek CGI sahnesini kötü görmeyelim. Ayrıca uçurumdan denize düşmesi bir dakika süren biri 30 saniye içinde nasıl diğer sahneye yeni kıyafetlerle gelebiliyor veya iğne ile nasıl tonlarca ağırlıkta ve oda büyüklüğündeki çelik kasa bozulabiliyor. Bunlar gösteriş olsun, ana karakteri daha fazla şişirelim vs diye yapılan ancak detaylara hiç mi hiç dikkat edilmeyen sahneler.
Filmi birçok açıdan yargılayabiliriz veya birçok açıdan övebiliriz. Ama hak ettiği değeri vermemiz gerekiyor. Pandemi sürecinde ortaya çıkarılmış orta düzey başarılı bir film olmuş...
