Anasayfa > Haberler > Bir Film Nasıl Berbat Edilir İşte Snake Eyes
G.I Joe serisini seven var mı bilmiyorum ama ben oldukça severdim. Tekrar tekrar izlediğim filmlerden birisidir. Aslında çoğu filmi tekrar tekrar izliyorum ama G.I Joe’nun yeri bende biraz ayrıydı. Çünkü filmde farklılık ve kötü de olsa bir gelişmiş asker fikri vardı. Şimdi tek tek anlatma zamanı…
G.I Joe: Kobra’nın Yükselişi filmini izlememle Channing Tatum ile tanıştım. Oyunculuğunu ve canlandırdığı karaktere uyumunu oldukça sevmiş olmalıyım ki daha sonra çalıştığı projelerin tamamına yakınını izledim. G.I Joe serisinin ilk filmini beğenmemin sebebi döneminde çıkan ileri teknoloji kullanan gizli bir askeri organizasyonu konu edinen nadir filmlerden birisi olmasıydı. Aksiyon ve görsellik olarak birçok şey sunan filmlerden birisiydi. Bu filmin getirdiği hasılat, filme harcanan bütçeyi ikiye katlamasıyla yapımcılar iştahlandı. Daha iyisini daha iyi bir ekiple yaparız böylece kazancımızı katlarız diye düşünceye girdiler. Devam filmi olan G.I Joe: Misilleme filmini dört yıl sonra çıkardılar. Beklenen olmasa da yine de filmden gelen kazanç oldukça iyiydi. Ancak ikinci filmin ilk film kadar güzel olduğu söylenemez ama bir çok filmde olmayan bir sahne yapılmıştı. Çoğu nükleer savaş ve şehirlerin yok edilmesi konulu filmlerde genellikle ana karakter son anda olayı engeller ve 45 dakika boyunca boşa heyecanlanmanız geçer. Ancak G.I Joe: Misilleme filminde Londra şehri tamamiyle yok ediliyordu. Bu oldukça heyecan vericiydi ve bu sahne internette sürekli dolaştı ve dolaşmaya devam ediyor. Ama ikinci filmin düşük başarısı bu sahne değildi oyunculuklarıydı. İkinci filme iyi oyunculuklar yerini, sürekli gördüğümüz aksiyon oyuncuların her filmde tekrar tekrar aynı oyunculuğu sergileyen Dwayne Johnson ve Will Smith’e bıraktı. Oyunculukları kötü değil ancak tekrar eden bir döngülerinin de olduğu aşikar. Sonra G.I Joe serisi 7 yıl boyunca sessiz kaldı ta ki 2021’de çıkan Snake Eyes filmine kadar.
G.I Joe filminde gördüğünüz sessizlik yemini etmiş amerikalı bir ninja vardı. Bu filmin konusu da onun üzerine işlenmiş. Ancak ilk ve ikinci filmde Snake Eyes’ın hikayesine biraz değinilmişti ve bu hikayeye göre kahramanımız çocukken girmemesi gereken bir mutfağa giriyor, hırsızlık yaptığı için Storm Shadow ile kavga ediyor, ustaya yakalanmaları ile eğitimi ve onu Snake Eyes yapan eğitimi almaya başlıyordu. Ancak bu filmde aynı konu işlenmemiş ve yeni bir hikaye yazılmış. Kısaca babasının intikamını almak için yaşayan bir insan konu olarak işlenmiş. Öncelikle yeni hikayenin kötü olduğu düşüncesindeyim. Bir intikam üzerine yapılan 45.filmi izliyoruz. Konu tahmin edilebilir yani olayları on dakika öncesinden çok rahat bir şekilde tahmin edebiliyorsunuz. Burada oldukça basitliğe kaçılmış bu da sıkıcı bölümlerden birisi oluyor. Üstelik hikayenin sıkıcı olması yetmezmiş gibi oyuncu seçimleri de oldukça kötü…
Senaristin birisi Tokyo’da Tokyo’yu oynatalım diye kötü bir şaka yapmış daha sonra da bu oldukça mantıklı gelmiş olacak ki rolüne hiç uyum sağlayamadığını düşündüğüm Úrsula Corberó “Baroness” rolüne yerleştirilmiş. Ayrıca “Scarlett” karakteri için yapılan Samara Weaving seçimi de oldukça kötü durumda. Dünyanın en seçkin ve en ileri teknolojik silahlarını kullanan askeri birim G.I Joe, bir operasyona sadece tek bir kişiyi gönderiyor. Bu kişi Scarlett, Cobra teşkilatı da yakuza’ya yardım etmesi için Baroness’i gönderiyor. Sonuç ne mi oluyor? İki tecrübeli asker, beş metre mesafeden, tam otomatik silahlarla otuz mermi harcayarak birbirini vuramıyor. Evet, vuramıyor. Aynı filmde daha önce yapılan saçma dövüş sahneleri filmin ortasına doğru yapılan bazı açıklamalarla mantıklı geliyor ve bunu anlayabiliyorsunuz. Ama son savaş sahnesi tamamen saçmalıktan ibaret ilerliyor. Ayrıca klanın bir güvenlik şefi var ki anlatamam. İlk başta sert görünen ancak daha sonra tek bir sahne ile Snake Eyes’ın ağzının içine düşecek duruma geliyor. Sert bir geçiş ve anlamsız bir olay. Olaylar anlamsız olabilir belki ama belki güzel müziklerle bu sahneleri daha etkileyici yapabilirsiniz. Yani eksik bıraktığınız kısımları başka bölümlerle doldurabilirsiniz ama filmde etkileyici bir müzik bile yoktu. Yani bakıyorum ama 88 milyon doların harcandığı kaliteli bir şey görmekte zorlanıyorum. Ha bu yetmezmiş gibi bir de devam filmi için açık kapı bıraklıyor. İnsanlara önce elindeki işi başarılı bir şekilde sunabilmelisin ki devam filminde insanları daha kaliteli bir filmin geleceğini haber verebilesiniz ama maalesef…
Görüntü konusunda çok etkileyici sahnelerin olmadığını ama çok kötü sahnelerin de olmadığını söyleyebilirim. Hatta ilk defa iyi yorum yapacağım sanırım ama kıyafetler konusunda film oldukça başarılıydı. Kostümler konusunda ana karakterler ve figüranlar için yapılan tasarımları beğendiğimi söyleyebilirim. Ama kostüm izlemek isteseydik gider bir moda fuarını izlerdik değil mi?
Film hakkında çok bir düşünce belirtemeyeceğim. Çünkü heyecanlandığım hatta spoiler olmasın diye fragmanını bile izlemediğim filmden hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayrıldım. Düşüncelerim kişiseldir, yani siz aynı fikirlere katılmayabilirsiniz. Her halükarda filmi izlemenizi tavsiye ederim. İyi ve kötü ayrımını ondan sonra kolaylıkla yapabilirsiniz.
